Kategoriler
Cinsellik Eğlence Fıkralar Geyik Muhabbetleri

Evlilik, kocalar, geyikler

I.
Avukat, müvekkiline telgraf çekti: ‘Başınız sağolsun. Karınızın gömülmesini mi, mumyalanmasını mı, yoksa yakılmasını mı sağlayalım?’
Ertesi gün cevap geldi: Emin olmak için üçü de yapılsın.

II.
‘Heey dostum! İyi haberlerini aldım, evlenmişsin!!
‘Evet bu 4. oldu
‘Önceki üçüne ne oldu peki?
‘Üçü de öldü..
‘Yapma ya… Çok üzüldüm…. Nasıl oldu peki?’
‘ilk karım yediği mantarlardan zehirlenerek öldü
‘Bu korkunc bir şey.. peki ya ikincisi?’
‘O da mantar zehirlenmesinden öldü.’
‘Tanrım ne kaderin varmış senin… Ya üçüncüsü? Yoksa o da mı…
‘Hayır hayır.. o boynu kırılarak öldü’
‘Anlıyorum.. Kazaydı yani..’
‘Hayır… Mantarları yemedi….’

III.
Yamyam baba-oğul balta girmemiş ormanda dolaşırken nehirde yıkanan genç ve çok
güzel bir kadin görürler.
Oğul sorar:
‘Ne dersin baba, yiyelim mi onu?’

Baba bir an düşündükten sonra:
‘Hayır, bunu eve götürür, onun yerine anneni yeriz!

IV.
Las-Vegas’ta harika otellerden birinin gece kulübünde sihirbaz nefis bir gösteri
yapmış. Arka sırada oturan bir bey bağırarak, sihirbaza, o numarayı nasıl yaptığını sormus..
‘Söyleyemem!’ demiş sihirbaz, ‘Öğrenirseniz sizi öldürmek zorunda kalırım!..’ Kısa bir duraklamadan sonra, ‘Tamam..’ demiş adam,’o zaman karıma söyleyin!’

V.
Bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi farkeder; Önde giden köpekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir başka tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam. Tuhafına gider. Kafilenin başında ki adam kuskusuz cenazenin sahibidir. Yanına yaklaşır ve sorar;
‘Beyefendi, bu üzüntülü gününüz de hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?’
Adam yanıtlar:
‘Öndeki karım arkadaki de kayınvalidem.’
‘Vah vah başınız sağolsun. nasıl oldu?’
‘Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidem de karıma yardıma gelmiş. Onu da
öldürmüş.’

Adam biraz düşündükten sonra sorar;
‘Beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?’
‘Sıraya geç’

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Yaşam

Bir bardak çay deyip geçme

Bir bardak çay deyip geçmeyin aslında birçok gerçegi gösterir hayatımızdan bir kesittir.

Çayın Alt Demliği “KAYNANADIR” Sürekli Kaynar Durur.
Hatta: Dikkat edilmezse TAŞABİLİR

Üst demlik ” GELİNDİR” Alt demlik kaynadıkça onunda Hareketi artar. Ama Zamanla da Olgunlaşır ve Demlenir…. …

“GELİNİN KOCASI ise Bardaktır. Her iki Çaydanlıktan da Yeterince Nasibini Alır. Biraz Kaynana Doldurur onu; Birazda Gelin… Bu nedenle de Denge Unsurudur. Açık yada Demli çayın Hoşa gitmemesi Bundandır…. .

“ÇOCUKLAR” Çayın Şekeridir. Tat verir. Çok Şeker, Çayın Lezzetini Bozar. Şekersiz Çaya alışanlara ise Bir tanesi bile Fazla Gelir…..

“GÖRÜMCE” ise Çay kaşığıdır. Arada Bir gelir; Karıştırıp Gider….

“KAYINPEDERE GELİNCE” o da ” Çay Tabağı”dır. Çayın Demine, Suyuna Karışmaz; Bir Kenarda Lök Gibi Oturur. Sadece Dökülenleri Toplar ve çevreye zarar vermesini engeller. Ancak; Ara sıra boşaltılması gerekir, Yoksa Taşıp Herşeyi Berbat edebilir.

“ÇAY SÜZGECİ” Ailenin Sahip olduğu Değerlerdir. Aileyi Dış Müdahalelerden Korur. Delikler Büyük olursa ! Çayın Tadı Kaçar.

Suyu Isıtan “ATEŞ” ise HOŞGÖRÜDÜR. O Olmadan Çay da Olmaz.

KISACASI

Bir Bardak Çay “AİLEDİR” ve Ağız Tadıyla içilen Bir Bardak çayın Üstüne Yoktur..

Kategoriler
Cinsellik Eğlence Fıkralar Geyik Muhabbetleri

Evlilik ve sakız

Ünlü sosyolog Ayfer Monolog’un araştırmalarına göre, evlilik “SAKIZ”a benzer. Çiğnemesini bilirsen iyi ve faydalı… Çiğnemesini bilmezsen can sıkıcı ve sinir bozucudur.

Peki, neden başka bir şeye değil de sakıza benzer?

İşte Monolog’un araştırmaları ile bulduğu 11 mantıklı cevap:

1. Çünkü sakız ne kadar faydalı ve eğlenceli olursa olsun gerekli değildir. Çiğnemesen de olur.

2. Sakız ilk zamanlar ağıza ferahlık verir hoş olur ama zamanla çürür ve tadı acılaşır.

3. Çürüyen sakız yapışkandır. Bulaştığı yerden temizlemek, ondan kurtulmak çok zor, bazen imkansızdır.

4. Sakızın ağızda bıraktığı tadı sadece çiğneyen bilir. Tatlı mı yoksa acı mı olduğunu başka kimse bilemez.
Onlar sadece senin sakız çiğnediğini bilirler, o kadar.

5. Sakız çene kemiklerini güçlendirir. Evlilik de öyle… Sürekli tartışma ve bağrışma zamanla çiftlerin güçlü birer
çene yapısına sahip olmasını sağlar.

6. Sakız çiğnerken başka bir şey yiyemezsin yoksa sakız bozulur…

7. Sakızın kağıdını açıp fikra veya falı okuduğunuzda çok eğlendirir gülersiniz. Ama bu çok kısa sürer.
Evlilikteki balayına benzer.

8. Çam sakızı ya da hakiki damla sakızları vardır. Kolay kolay çürümezler çiğnendiği sürece zevk de verirler.
İşte bu da aşk evliliği denen olaydır.

9. Sakız; sigarayı bırakmak ve abur-cubur yememek için tercih edilir.

10. Sakız çiğneme olayının gerçekleşmesi için ezmek ve çiğnemek gerekir. Evlilikte de kim dişliyse o ezer.

Kategoriler
Cinsellik Eğlence Geyik Muhabbetleri

Erkekler hakkında kısa kısa

Erkekler kadar kendini ciddiye alan ve abartan bir başka yaratık yoktur.
Erkek, televizyonda maça konsantre olmasıyla takımına maç kazandıracağını düşünen tek canlıdır.
Kulağında küpe olan yeni nesil erkeklerle evlenmekte sakınca yoktur. En azından acının anlamını ve mücevherin değerini bildikleri kabul edilebilir.
Erkeklere is yaptırmak için isin içine “tehlike unsuru” katmak gerekir. “Aman yangın çıkmasın” dediğiniz anda, erkek, mangalın başına geçer.
Kel ve zengin olanlara dikkat edin, paranın verdiği hava basmaca kelliğin verdiği seksiliği gölgelemesin.
Erkekler üzerinde mümkün olduğu kadar çok düğme bulunan telefonları severler. Çok düğme olunca kendilerini büyük adam zannediyorlar (bakiniz ayni masada üç telefon!).
Erkek sabahları gazeteyi ilk okuyan olmak ister, ilk siz okursanız “Ben”likleri yara alır.
Bir adamın aynada kendisine bakışından, bir başkasına ihtimam gösterme potansiyeli olup olmadığını anlarsınız.
Topluluk içinde asla bir adama bir şey öğretmeye çalışmayın. Erkekleri sadece onlarla baş başa olduğunuzda eğitebilirsiniz. Toplum önünde hep her şeyi biliyor olurlar.
Bütün erkekler kirpik kıvırma aletinden ürker, yastığın yanına koysanız tabanca zannediyorlar.
“İlişkimiz hakkında biraz konuşsak” lafı kadar erkeğin kanını donduran başka cümle yoktur.
Bütün erkekler kendilerini çok sempatik zanneder, çoğu değildir.
Bir erkek asla kadınların mayo satın almasının neden bu kadar vakit aldığını kavrayamaz.
Erkekler kendilerinin de alışverişten nefret ettiklerini bildiklerinden mağazalarda “Erkekler” bölümü hemen giriş kapısının yanındadır.
Dört adam yan yana geldiğinde spor konuşur, dört kadın yan yana geldiğinde erkekleri konuşur.
Bir erkek hiç bir ask filmini ikinci kez izlemez.
Kadınlar “Onu gerçekten seviyor muyum, mutlu olur muyum” diye düşünürken erkekler “Bu arabanın 240 bastığı dış görünüşünden de belli oluyordur, değil mi” türü düşüncelere dalarlar.
Eğer bir erkek “Seni ararım” dedikten sonra aramamışsa… Telefon numarasını kaybettiğinden veya öldüğünden değil, görmek istemediğinden aramıyordur.
Kocanızı tenis maçında yenerseniz aksama sırtını dönerek uyur.
Erkek sevgilinizi onun kalbini kırmadan terk etmek istiyorsanız “Senden çocuk sahibi olmak istiyorum” diyerek hedefe kestirmeden ulaşabilirsiniz.
Pantolonunun altına body giymiş bir kadının tuvalette çektiği sıkıntıyı sadece, üzerinde kayak kıyafeti varken sıkışan adam anlar.
Karısına “Kilo aldın” diyen adam, kendi durumunu -gözünüzün içine bakarak- “Bu pantolon yıkanırken daralmış” diye açiklar.
Erkeğin algılaması o kadar zayıftır ki ağır çekimde tekrarı görmedikçe golün nasıl atıldığını anlamaz.
Genelde klasik müzik dinlemeyi seven erkekler yere tükürmez.
Erkek her şeyi unutur, kadın her şeyi hatırlar.
Erkeklere psikanaliz yapması çok daha kolaydır çünkü hiç çıkmadıklarından çocukluklarına dönmeleri gerekmez.
Erkeğin sürekli sizi yatağa sürüklemesini durdurmak istiyorsanız, onunla evlenin.

Kategoriler
Yaşam

TÜRKİYE genelinde yapılan bir araştırmaya göre evlilik çeşitleri

Evlenmek İsteyenler, Şekil Beğenin :-))
——————————————————————————–
TÜRKİYE genelinde yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde “görücü usulü”nden “oldu bitti” ye kadar, birbirinden ilginç 30 tür evlilik sayısı, 32 ye yükseldi.
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sezen, ülke genelinde yaptığı araştırma ile 30 çeşit evlenme türü tespit ettiğini, bunlara “MSN” ile yapılan sohbet sonrası ve hastanelerde yakınlarının yanında refaketçi olarak kalan kişilerin hasta ya da refakatçilerle anlaşarak evlenmelerini de eklediğini kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Sezen, “Türkiye’de evlenme biçimi” konulu çalışmada, Evliliklerin büyük bir bölümünde ne yazık ki kadına söz hakkı tanınmıyor dedi. Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sezen’in kitaplaştırdığı evlilik yöntemlerini şöyle sıraladı:
1- Görücü usulüyle evlenme: Gelenekselliğin ağır bastığı yörelerde görülen evlenme biçimidir. Bunda kız seçme girişimi, doğrudan doğruya evlenecek gencin annesi, babası veya yakınları tarafından başlatılır. Gencin kızın beğenmesi yeterli değildir.
2- Kız kaçırma (Düğünsüz evlenme): Ailelerin evliliğe kesin karşı çıkması durumunda kız kaçırma olayı gündeme gelir. Bu durum, sosyo- ekonomik ve diğer sebeplerle en çok kız tarafının engellemesiyle ortaya çıkar. Bu engeller arasında kız tarafının başlık parası istemesi önemli bir yer tutuyor.
3- Başlık parasıyla evlenme: Başlık, evlenecek gencin kız tarafına ödediği paraya denir. Bu nakit para yanında; altın, ev, bahçe, tarla veya hayvan olarak da gerçekleşebilir. Doğu ve Güneydoğu kırsalında yaygın olan başlık parası üzerinde yapılan pazarlığın sonuçlanmasına “başlık kesme” denir. Başlık, kadını bir mal olarak gören anlayışın ürünü olması yönüyle ilkel bir zihniyetin devamıdır.
4- Oturak alma evlilik: Erkeğin kızı zorla kaçırması yanında, kızın bohçasını alarak oğlan evine gidip oturması durumu vardır ki buna bazı yörelerde, “oturak alma” denir. Bir kızın bazen gözünü tuttuğu herhangi bir erkeğe kaçtığı görülür.
5- Baş örtüsü kaçırma yoluyla evlilik: Hakkari, Van, Ağrı ve Erzurum’un ilçelerinde rastlanılan bu evliliğin gerçekleştirilmesinde; kıza ait bir eşyanın kaçırılması, kızı kaçırmakla eş tutulmaktadır. Oğlanın ailesi, kız tarafıyla anlaşmak zorundadır.
6- Beşik kertme evliliği: Birbirini çok seven eş- dost, komşu veya yakınlar, çocukları beşikteyken, beşiklerine birer kertme vurarak nişanı gerçekleştirilir.
7- Tay geldi evlilik: Dul bir kadının, eski kocasından olan çocuklarını da alarak dul bir erkekle ya da dul bir erkeğin eski karısından olan çocuklarını alarak dul bir kadınla yaşamasından doğan evliliğe denir. Kadın veya kocanın yanında getirdikleri çocuklar, “tay geldi” olarak adlandırılırlar.
8- Kuma getirme evliliği: Cumhuriyetten önce, karısı kısır olan veya erkek çocuk doğuramayan erkek, yeniden evlenirdi. Günümüzde Doğu ve Güneydoğu’nun kırsal kesimlerinde hala devam etmektedir. Bu gibi evlenmelerde ilk kadın, sonradan gelenin yanında ikinci plana düşer.
9- Berdel (bedel) evliliği: Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da uygulanır. Başlık sorununu ortadan kaldıran bu tür evlilik; hem kızı, hem de oğlu bulunan iki ailenin, karşılıklı olarak kızlarını ve oğullarını evlendirmeleriyle gerçekleştirilir.
10- Kepir (yaban değişimi) evliliği: Zor kullanılarak gerçekleştirilen evlilik biçimidir. Evlenmek isteyen fakat başlık ve düğün masraflarını karşılayacak kadar paraları olmayan ya da ailelerin çıkardıkları zorluklardan çekinen bekar iki arkadaş, kız kardeşlerini kendi aralarında değiştirirler.
11- Ölen kardeşin karısıyla evlenme (Levirat evlenme): Doğu ve Güneydoğu’da rastlanılan ve törelerden kaynaklanan bu evlilik biçimi, “namusu başkalarına kaptırmamak” anlayışıyla gerçekleştirilir. Ölen kardeşin karısı, bekar olan erkek kardeşle evlendirilir veya evli olan erkek kardeşin ikinci eşi olması yoluna gidilir.
12- Baldızla evlilik (Sorarat evlilik): Özel kültürel bir adettir. Dul kalan kocanın, eşinin ölümünden sonra baldızıyla evlenmesidir. Öksüz kalan çocuklara “üvey anne” olarak seçilen teyzenin daha hoşgörülü davranabileceği düşüncesi bu evlenme biçiminin tercih edilmesinde etkili olmaktadır.
13- İçgüveyi evliliği: Erkek çocuğu olmayan, ekonomik durumu iyi bazı aileler, kızı dışarı verme yerine, damadı “içgüveyi” olarak eve almaktadırlar. Özellikle tek kız çocuğu olan bazı aileler bu yola başvurmaktadır.
14- Yetim evliliği: Anne ve babası ölmüş, kardeşleri olmayan bir delikanlı veya kızın, ileride kimsesiz kalmaması için yakın akrabalarından biriyle evlendirilmesidir. Bu evliliğin temelinde yardımseverlik ve sosyal dayanışma arzusu yatmaktadır.
15- Yakın akraba evliliği: Türkiye’de evli çiftlerin yaklaşık dörtte birinin akraba ve eşlerin yüzde 80’inin kardeş çocukları oldukları belirtilmektedir.
16- Oldu bitti evlilik: Bir oldu bitti sonucu, bir kişinin diğerini evliliğe zorladığı evliliktir. Kızın erkeğin zayıf tarafını yakalayıp onunla ilişkiye girmesi veya erkeğin kızın zayıf tarafını yakalayıp iğfal etmesi sonucunda bu yola başvurulmaktadır.
17- Para karşılığı evlenme: Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun kırsalındaki yoksul ve eğitimsiz çevrelerde gerçekleşir. İlköğretim çağındaki çocukların okula gönderilmeyerek veya okuldan alınarak para karşılığında evlendirilmesidir.
18- Kan parası karşılığı evlenme: Doğu ve Güneydoğunun kırsalında, öldürülen kişinin kan bedeli olarak para, altın, ev ve tarla yanında kız verildiği de görülmektedir. Temelinde eğitimsizlik olan ilkel bir evlenme biçimidir.
19- Tanışıp anlaşarak evlenme: Büyük kentlerde ve eğitim düzeyinin yükseldiği çevrelerde en yaygın olan evlenme biçimidir. Kız ve erkek belli bir süre arkadaşlık yaparak birbirlerini iyice tanıdıktan sonra gerçekleştirdikleri evlenme biçimidir. Kişiliğini bulmuş, ekonomik özgürlüğü olan eğitim düzeyi yüksek gençler, bu yolla evliliği tercih etmektedirler.
20- Çok eşli evlilik: Cumhuriyetten sonra yasaklanmış ama eğitim düzeyi düşük kırsal kesimlerde devam etmektedir. Daha çok erkek çocuk sahibi olup bulunduğu çevreye hükmetmek amacı ön planda gelmektedir.
21- Anlaşmalı evlilik: Dul kalan kadın veya erkeklerin yaşlılık döneminde gerçekleştirdikleri evlenme biçimidir. Yaşlı erkeğin bakımı için muhtaç dul veya evlenmemiş bir kadınla anlaşılarak dini nikah yapılır. Nikahlanan kadına para ve altın gibi ekonomik destek sağlanılır. Yaşlı erkek ölünce, evlendiği kadın resmi nikahlı olmadığı için kendisine verilenlerle yetinir. Kalan miras, erkeğin varisleri tarafından paylaşılır.
22- Rastlantı evliliği: Rastlantı sonucu, sonu düşünülmeden gerçekleştirilen evliliktir. Bir yolculuk sırasında veya arkadaş, eş dost, akraba evinde karşılaşma, telefon konuşması sırasında sesten etkilenme, gözden, bacaktan göğüsten etkilenme gibi nedenlerle bu evliliğe kısa bir sürede karar vermektedir.
23- Tercihli evlilik: Bu tür evlilik, genellikle ana baba, büyükanne, büyükbaba gibi aile büyüklerinin onayı ile gerçekleştirilmektedir. Genellikle komşu ve yakın akraba grupları arasında gerçekleşir. Topluluk içinde ekonomik güçleri aynı olan aileler arasında bu evlenme biçimi yaygındır.
24- Yabancıyla evlilik: Yurt dışında çalışanların gerçekleştirdikleri evlenme biçimidir. Bu evlilik, yabancıdan kız alma veya yabancıya kız verme şeklinde görülmektedir. Birtakım hoşlukları, boşlukları ve problemleri olan evliliklerdendir.
25- Farklı mezhep evliliği: Evliliklerin gerçekleştirilmesi sırasında karşılaşılan engellerin başında din ve mezhep farklılıkları gelmektedir.
26- Metres edinme evliliği: Büyük kentlerde yaşayan eğitimsiz zenginler arasında; refah ve zenginlik göstergesi olarak “metres edinme” modası görülmektedir. Her türlü bakım ve masrafı üstlenilen başka bir evde ikame ettirilen ikinci bir kadınla sürdürülen gayr- i meşru ilişkidir.
27- Muta evliliği: Geçici bir süre için yapılan evliliktir. Daha çok İran’da uygulanan bu evlenme biçiminin, Türkiye’de de bazı çevrelerde gerçekleştirildiği görülmektedir.
28- Öç alma karşılığı evlenme: Aralarında kan davası bulunan feodal dönem kalıntısı kimi aileler, karşı tarafın onurunu incitip saygınlığını zedelemek amacı ile bu yola başvurur.
29- Dış güveyi evliliği: Son günlerde, bir Japon televizyonunun çöpçatan aracılığı ile Türkiye’ye eş seçmeye gelen Kuni Nakazon’a gösterilen aşırı ilgi, Türk erkeklerinin “dış güveyilik” konusuna ilgi duyduğunu ortaya çıkardı.
30- İlan yoluyla eş seçme: Son zamanlarda, gazete, dergi, televizyonların teleteks sayfalarına ve internete ilan vererek eş seçme yoluna gidildiği sıkça görülmektedir.
31- MSN evliliği: Birbirini hiç görmeyen kişiler, fotoğraf ve görüntülü olarak MSN’de tanışıp evlilik kararı almasıyla meydana gelir.
32- Refakatçi evliliği: Hastanelerde yakınlarının yanında refaketçi olarak kalan kişilerin burada birbirleri ile tanışması üzerine yapılan evlilik.