Kuruduğum Arch Linux’lerin içerisinde en hızlısı diyebilirim. Kurulumu chakra kadar kolay ve kurulumun ardından nerdeyse windows 98 gibi açılış ve çalışma performansı var. Güncelleştirme ve sürüm yükseltme işlemleri octopi isimli program ile yapılıyor, çok kullanışlı ve kolay. Arch deneyimi yaşamak isteyenler için çalışan sürümü ile masaüstü ortamına erişebilir ve kurulum yapmadan da kullanabilirsiniz. LXDE, KDE, Cinnamon masaüstü ortamlarını kullandım ve başarılı buldum. Denemek isteyenler için Arch hakkında yazıları okuyabilirsiniz. Arch sistem kodlaması diğer bütün linux sistemlerden farklıdır ve hızlıdır. Yazılımlar daha hızlı çalışır sistem daha konforludur. Manjoro bu sistemi taban almış kendisine ve güzel bir tercih.
Etiket: linux
Libre Office, Open Office yeterli geliştirme ve güncelleştirme yapmadığından mirasçısının önüne geçmiş durumda. Pek çok açık kaynaklı ofis kullanıcısı artık libre office kullanıyor. Açık kaynaklı sistemlerde sorun yaşanabilir ve çözüm için kullanıcıların bir birleriyle dayanışması gerekmektedir. Bizde bu dayanışmanın içerisine girelim ve yaşadığımız sorunları ve çözüm önerilerimizi yazıya dökelim.
Sorun : En güncel ofis sürümünü yükleyememek.
Çözüm: Kullandığımız siteme göre çözümlerimiz şöyle.
Windows sistemlerde önce java uygulamanızı güncelleyin. Bilgisayarınızdaki mevcut sürümü kaldırın ve www.java.com adresinden en güncel sürümü indirip kurun. Daha sonra http://tr.libreoffice.org adresinden en güncel ofis sürümünüzü ve dil dosyanızı indirip kurun.
Debian tabanlı linuxler için çözümümüz windows sisteme yakın fakat; Önce terminalimizi açarak
[php]sudo apt-get autoremove libreoffice-core[/php]
komutunu verip sistemdeki ofisimizi kaldıralım. Sonra
[php]sudo apt-get update[/php]
[php]sudo apt-get upgrade[/php]
komutları ile sistemimizi güncelleştirelim ve sistemi yeniden başlatalım. Daha sonrasında http://tr.libreoffice.org adresinden son sürüm ofis paketini, dil ve yardım dosyalarımızı indirelim. İndirdiğimiz dosyaları home/kullanıcı dizinine çıkaralım. Çıkardığımız klasörün ismini kolay akılda kalıcı olacak şekilde değiştirelim (örn; libreoffice gibi). Sonra terminal ile klasörün içine girelim sırası ile kodlarımız
[php]cd klasör adı Orn; cd /home/adem/libreoffice[/php]
Buradaki “adem” sizin kullanıcı adınızdır. Klasörün içinde iken
[php]dpkg -i *.deb[/php]
komutu ile bütün .deb uzantılı dosyaların kurulumunu yapmış olalım. DEBS klasörünün ve desktop integration klasörünün içerisindeki tüm deb dosyalarının kurulduğundan emin olalım. Desktop integration klasönünün isminide kısaltın desktop yapın ki terminalde iken içerisine girmeniz kolay olsun. Aynı işlemleri language ve help dosyaları için de uygulayalım. Kurulum tamamlandı ve hem menülerimiz hemde yardım bölümlerimiz Türkçe ve son sürüm oldu.
RPM paketi kullanan sistemlerde sadece kurulum kodları farklıdır diğer uygulamalarımız aynıdır. Örneğin klasörün içerisine girmek cd komutu ile yapılır fakat kurulum için “yum” “yast” gibi kurulum komutları gerekir. Kurulum yaptığınız işletim sistemine göre kodlarınızı yazmanız gerekir.
Sorun: Menüleri Türkçeleştirememek.
Çözüm: http://tr.libreoffice.org adresinden kullandığımız ofis sürümüne uygun dil paketini indirelim (3.5 kullanıyorsak indireceğimiz dil paketi 3.5 için Türkçe paketi olacaktır) Yukarıda anlattığımız komutlar ile sisteminize uygun bir şekilde kurulumunu yapalım. Sorun aşıldı. Şu komut öneri olarak verilmiş
[php]sudo apt-get install libreoffice-l10n-tr[/php]
fakat her sistemde işe yaramıyor. Deneyebilirsiniz örneğin ubuntu ve mint de işe yarıyor.
Sorun: Zemberek kasma donma kilitlenme
Çözüm: openjdk kullanın. Çözüm olmuyorsa sadece dil denetimi yaptıracağınız zaman eklentinizi etkinleştirin. Dil denetimini tamamladıktan sonra zemberek eklentisini devre dışı bırakın. Zemberek 2 sürümünde bu surun çözümlenecek fakat ne zaman çıkacağı kesin olarak belli değil. Yani çözümü yok. Boşuna forumlarda bu tarihten önce verilen çözümleri uygulayıp yorulmayın. (yazımızın tarihinden sonra sunulacak çözümler işe yarayabilir.)
Zemberek yerine hunspell kullanabilirsiniz. Hunspell kurulumu için
[php]sudo apt-get install hunspell[/php]
komutunu kullanabilirsiniz. Daha sonra Şu dosyayı libreoffice_dil_denetimi indirip zipten çıkartın. Daha sonra /usr/share/hunspell klasörünün içerisine kopyalayın. Bazı linux işletim sistemlerinde dosya yöneticisini, yönetici hakları ile açabilirsiniz Linuxmint gibi. Fakat bazı sistemlerde bu özellik olmadığından işlemi terminalde yapmalısınız. Şu komut ile kopyalamayı yapabilirsiniz.
Libre ofisi kullanım diliniz türkçe ise dil denetimini otomatik olarak yapacaktır. Bu çözüm microsoft işletim sistemlerinde çalışmaz.
Sorun: Farklı kaydetmede pptx, docx, xlsx kaydetme sorunu.
Çözüm: Çözüm malesef 4. sürümünde olacaktı fakat olmamış. Excel ve word dosyalarında çok sık olmasa da Powerpoint dosyalarında kesin sorun oluşturuyor. Geçici çözüm eski sürüm olarak kaydetmek. .docx olarak değil, .doc olarak kaydetmek. Yani şuan libre ofis ile ofis 2007 dosyası kaydetmek çok iyi bir sonuç vermiyor. Ofis 2003 olarak farklı kaydetmekte fayda var. pptx olarak kaydettiğimiz dosyaları tekrar açtığımızda tabloların ve grafiklerin kaydıklarını gördük.
Sorun: Microsoft makroları kullanamama.
Çözüm: Malesef çözüm yok. Microsoft makroları lisanslı olduğundan Microsoft ta bu kaynak kodlarını paylaşmadığı için kullanılamıyor. Fakat çok uzun bir süre daha direnebileceğini sanmıyorum.
Hangi Linux Dağıtımı Seçelim?
Zaman zaman linux dağıtımları arasında geçişler olur. Çünkü ücretsizdir ve istediğinizi istediğiniz zaman yükleyebilirsiniz. Hatta yüklemeden de kullanabilirsiniz. Peki seçim yaparken kullanıcılar nelere dikkat ediyor? Bakalım!
Daha sonraki yazılarda denediğimiz linux sürümleri için değerlendirmeleri paylaşacağımızı belirterek kullanıcı tercihlerine bakalım. Geçtiğimiz yıl linuxmint bir atılım yaptı (kullanıcıların teveccühüne nail oldu). 2000 civarı günlük artışı varken 4000 günlük dağıtım rakamlarına ulaştı. Sebebi çok açıktı aslında. Görsel olarak ve masaüstü kullanımında microsoft işletim sistemlerine yakınlık yarattı. Bu ubuntu nun gerilemesine veya yerinde saymasına sebep oldu. Bu arada günlük artış nedir onu anlatalım. Her gün internete bağlanan bilgisayar sayıları ölçülüyor ve bu bilgisayarların kullandıkları işletim sistemleri kontrol ediliyor (bir siteye bağlandığınızda kullandığınız işletim sistemi bağlandığınız siteye kimlik bilgisi gönderir (ben buyum der). Pek çok linux işletim sistemi dağıtımı yapılıyor ve bu dağıtımı yapanlarda ölçüm yapan sitelere dağıttıkları sayıları bildiriyor. Bu yöntemle gelen bilgiler de değerlendirmeye alınıyor. Son durumda linuxmint number one mageia ve ubuntu yakın kakipte.
Tercihler (kendinizden bilirsiniz, bakalım size ne kadar uyuyor)
Görsellik :
Görsellik iş görme açısından değil ama psikolojik açıdan önemli. Bakın psikoloji işin önüne geçti gibi görünüyor ama işin aslı öyle değildir. Psikoloji desteklenmediği zaman iş performansını düşürüyor. Beğenmediğiniz bir masaüstü ortamında çalışmak istemessiniz. Görsel olarak beğenmediğiniz bir site bile işinizi gördüğü halde sizden taktir toplamayabilir. Bu yüzden görsellik çok önemli.
Kurulum kolaylığı:
Kurulum zor bir işlem değil fakat her kullanıcının bilgisayar bilgisi aynı değil. Kullanıcı C drive nedir sda, sdb nedir, ntfs mi ext4 mü seçmeliyim sorularına cevap veremiyor olabilir. Bu yüzden kurulumda kullanıcıya en az soruyu soran, kurulumu otomatik olarak yapılandıran ve tabiki bu otomatik işlemleri yaparken veri kaybına neden olmayan bir yazılımı tercih edecektir.
Kurulum ve kurulum sonrası en az hata:
Bazı linux dağıtımları kurulum sonrasında sorunlarla karşılaşmanıza sebep olabilir. Örneğin kurulum ardından bazı uygulamalar çökerse, yanıt vermez duruma düşerse ve kullanıcı da terminali tam olarak kullanamıyorsa başka dağıtımı seçecektir.
Masaüstü ortamı:
Dağıtımlar birden fazla masaüstü ortamları destekleyebilirler. Desteklemeyebilirlerde pardus gibi. Bu durum kullanıcının tercihi en fazla etkileyen konulardandır. Kullanıcı dağıtımı indirmeden önce sevdiği masaüstü ortamını kullanıp kullanamayacağını merak eder ve sorgular. Eğer kullanamayacaksa o dağıtımı tercih etmez. Örneğin KDE ortamının işlemci ve RAM tüketimi diğer masaüstü yöneticilerinden daha fazladır. Sadece KDE destekleyen bir dağıtım işlemcisi veya ram i düşük kullanıcıları kaybeder. Çünkü işlemcisi ve ram i düşük makine kullanıcıları fluxbox, openbox, xface, lxde gibi masaüstü ortamlarını seçerler.
Uygulama bulunabilirlik:
Her uygulama, her dağıtımda çalışmayabilir. Kullanıcı en fazla uygulamanın çalıştığı sistemi tercih eder. Microsoft un en fazla kullanılan işletim sistemi olasının sebeplerinden biri budur. En fazla uygulama üretilen işletim sistemi de microsoft tur. İçinden çıkılamaz bir paradoks.
Güncelleme:
Kullanıcı ne sıklıkta güncelleme çıkıyor ve bu güncellemeler sistemi ne kadar destekliyor inceler. Bazı işletim sistemlerinin güncellemesi çok az çıkar bu yüzden çok az tercih edilirler. Bazıları bir kaç yıl dağıtım yapar sonra kaybolur. Hiç bir kullanıcı bir kaç yıl için işletim sistemi tercih etmez.
Kullanıcı tercihleri ve tavsiyeleri:
Pek çok kullanıcı diğerleri ne demiş’i merak eder ve araştırır. Diğerleri hangini tercih etmiş, memnuniyet oranları nedir, en çok tercih edilen neden ediliyor veya hiç sorgulamadan bu kadar insan bunu tercih ediyorsa diye düşünür fakat bu grup linux kullanıcıları arasında az bir oran teşkil eder. Çünkü, “sorgulamadan bu kadar insan bunu tercih ediyorsa” diye düşünüyor olsaydı Microsoft kullanırdı.
Teknoloji her geçen gün daha da iyi oluyor değil mi? Elbette bu iyileşme kendiliğinden olmuyor. Birileri kod yazıyor birileri donanım üretiyor. Bunlar birleşiyor ve yenilikler ortaya çıkıyor. Teknoloji kullanıcıları olarak bize düşen de donanım ve yazılım kaynaklarımızı güncel tutmak.
Güncelleştirme işletim sistemleri güvenlik açıkları yüzünden çok meşhur oldu. En çok da microsoft tabiki. Bunun için özel sistemler geliştirmek zorunda bile kaldılar. Örneğin cloud computing anlayışı (mecburiyeti) buradan çıktı. Klasik data center yaklaşımında 1 IP 1 sunucu vardı ve siz bu IP ile sunucuya bağlanır ve gerekliliklerinizi yapardınız. Cloud computing de ise birden fazla sunucu var tabi ki de birden fazla IP. Bir sunucu cevap vermediğinde veya yetersiz kaldığında sizi diğerine yönlendiriyor ve işin hızla ilerlemesini hatta sistemin cevap vermez duruma düşmesini engelliyor. Teknoloji ne kadar güzel değil mi?
Durum böyle iyi ama işiniz birden fazla bilgisayarla ilgilenmekse güncelleştirme bazen çok sıkıcı olabiliyor. Örneğin şuan windows xp kurulumu yapsam 1 GB gibi bir güncelleme yapmak zorundayım. Vista ve windows 7 de de durum çok farklı değil. Hadi bu Microsoft klasiği diyelim. Diyelim de, linux tarafında da işler aynı. Ubuntu kurulumu yapsanız bile ki çıkalı 10-15 gün bile olmamışken 200-400 mb arasında bir güncelleştirme yapmanız gerekiyor. Apple’da da durum çok farklı değil.
Güncelleştirme sadece işletim sistemleri için olsa gene güzel. Diğer programlar ne olacak? Ofis yazılımları, oyunlar, araçlar, microsoft kullanıyorsanız anti-virüsler, saymakla bitmez güncelleştirme.
Güncelleştirme işinin bir de web tarafı var. Yok wordpress update yayınlamış, yok drupal. Sadece çekirdek güncellemesi ile bitmez bir de ilave yazılımları var ki, temalar, editörler, resimler vs.
Sonuç olarak güncelleme yapmaktan usandım. Bütün güncelleştirmeler wordpress güncellemesi gibi olsa ne güzel olurdu. Bir dakikada hayatı günceller keyfimize bakardık.
Herkese mutlu güncelleştirmeler.
Linux en çok dağıtımı olan işletim sistemi. Durum böyle olunca seçim yapmakta zorlaşıyor. Bu yazıda hangi dağıtımın kurulumu nasıl yapılıyor ve daha kolay ona bakacağız. Hemen başlayalım.
Denediğimiz dağıtımlar; ubuntu, linuxmint, openSUSE, pardus, centos, fedora, archlinux, chakra linux, KahelOS, Debian, BackTrack 5, Ubuntu Studio, dream linux, mageia, papermint, antrix, manjaro.
1. Dağıtımların sitelerinden veya torrent den indirdiğimiz medyayı cd, dvd veya usb belleklere yazıdıralım. Usb kurulum daha sonraki yazılarımızda anlatılacak.
2. Yazdırdığımız medyadan bilgisayarımızı başlatalım. Açılışta sizi kurulum yöneticisi karşılasın istiyorsanız Ubuntu, pardus, openSUSE, debian, archlinux, mageia, centos tercih etmelisiniz. Fedora, BackTrack 5, Ubuntu Studio, KahelOS, mint ve chakra linux te işletim sistemi çalışmadan kurulum yapılamıyor.
3. Ben disk sisteminden anlamam disk sistemini işletim sistemi yapılandırsın diyorsanız en iyi openSUSE. Çünkü en iyi disk yapılandırmasını takılı diske göre uyarlıyor. Örneğin 60 GB bir diskiniz var. Bunun yaklaşık 10 gb bölümünü root, 20 gb bölümünü home, kalan kısmınıda serbest bölüm olarak düzenliyor ve açılışta otomatik bağlanmasını sağlıyor. Diğer dağıtımlarda bu özellik yok. Örneğin ubuntu otomatik yapılandırmada RAM miktarınız kadar swap ayırıyor kalan diskin tamamını tek disk olarak yapılandırıyor. Fakat sistemi takrar kurmak istediğiniz de bu sistem sizi zorlar. Home bölümü ayrı olsaydı sadece root klasörünü yeniden düzenler home disk bölümünü yine home olarak kullanırdınız. Kurulum sırasında hiçbiri home işaretli sürücüyü biçimlendir demediğiniz sürece dosya sistemini bozmuyor.
4. Ben kodları bilmiyorum grafik arayüz bana yardım etsin, fare ile işaretleyerek kurulumu yapayım diyorsanız debian, arch ve centos size göre değil. Grafik kurulumlarında nadir de olsa kod lazım olabiliyor. hata yaparsanız bilgileriniz hasar görebilir. Kurulumu yanlış yapabilirsiniz. Grafik arayüzü en başarılı sistem ise ubuntu. Her ayrıntı düşünülmüş. Ağ yapılandırması, disk bölümleri, kullanıcı ve parola ayarları kurulum sırasında yapılabiliyor. KahelOS, chakra linux grafik arayüzde disk yapılandırması bölümünü iyi yapamamış. Disk yapılandırmasını kendine bırakırsanız istemediğiniz sonuçlar doğurabilir.
5. Hızlı bir kurulum olsun diyorsanız arch linux, centos ve debian sizin için. Çünkü grafik arayüze gerek yok ben kodları bilirim diyorsunuz. Kodlarınızı yazın ve kurulumunuz 10 dakikada bitsin. Bu aradan en uzun kurulum openSUSE. SSD disk kurulumu yapmamıza karşın yaklaşık 40 dakika sürmüştür.
6. Backtrack, zorin OS, ubuntu studio ve mint Ubuntu dan kopan parçalar olduğundan kurulumları ubuntu ya benzer fakat hiçbiri ubuntu kadar kolay kurulabilir değil. Örneğin mint masaüstü ortamı görünmeden kurulumu yapılamayan bir dağıtım. Backtrack ta öyle. Bence kurulum için masaüstü ortamının çalışmasına gerek yok. Fakat denemek istiyorsanız bu bir avantaj.
7. Dream linux. dağıtımlar arasında en çok ilgimi çeken sistem oldu. Kurulumu kolay, grafik arayüzü çok başarılı. Ram ve işlemci isteği düşük. Fakat dil desteği biraz zayıf. Bu benim için sorun değil diyorsanız denemeye değer.
Son olarak temel bilgisayar bilgigisine dahip bir kullanıcı önce Ubuntu, mint, openSUSE, Pardus gibi bir dağıtımı kullanarak kendini geliştirebilir. Özgürlüğe ilk adımını atabilir. İleriki dönemlerinde zaten merak saracak ve arch, centOS, backtrack neymiş bir bakalım diyecektir. Özellikle de farklı masaüstü ortamlarını denemek isteyecektir. Gnome, kde, xface, lxde, fluxbox, Enlightenment, mate/cinnamon?
Grafik arayüz olarak microsoft, linux sistemlerinden daha başarılı. Windows 95 ten beri kurulum kolaylığı olarak linux versiyonlarından daha iyi. Fakat yeni linux sürümleri (arch hariç) windows kadar başarılı kurulum arayüzleri geliştirmişler. En iyisi ubuntu. Kurulum sorunu her iki işletim sistemi için kalmamış gibi (microsoft & linux). Esas mesele kurulum sonrası yapılması gerekenler.
Kurulum süresi: Ubuntu, opensuse, fedora, linuxmint, arch, debian, chakra, kahelOS, 10 – 25 dakika. En düşük kurulum süresi ubuntu tabanlı linux işletim sistemlerinde
Microsoft xp, vista, seven, 12 – 40 Dakika. en kısa kurumum 12 dakika windows 7. XP kurulumu bilgisayar özelliklerine göre 30 dakika ile 50 dakika arasında sürüyor. Windows 8, 8.1 ve 10 kurulum olarak windows 7 ile aynı. Yeni bir özellik eklenmiş. Eklenen özellik aslında çok büyük bir ihtiyaçtı ve bence bir hata giderilmiş. Windows 8, 8.1 ve 10 kurulum başlamadan önce (disk biçimlendirilmeden) lisans anahtarı istiyor. Şayet girdiğiniz anahtar çalışmassa kuruluma geçemiyorsunuz. Önceki windowslar kurulumdan sonra lisans anahtarı istiyordu. Halbuki siz çoktan diskinizi biçimlendirmiştiniz. Geri dönüş söz konusu değil.
Linux İçin Güvenlik Yazılımları
Kullandığımız işletim sistemleri farklı farklı. En çok kullanılan Microsoft sonra Apple ve nihayet Linux. Bir program üreticisi (örneğin adobe, akınsoft, sun) program üretmeden önce o programı satabilirmiyim diye düşünür. Satış için ise piyasa lazım ve bu piyasayı oluşturan kullanıcıların çoğu da işletim sistemi olarak Microsoft yazılımlarını tercih ediyor. Durum böyle olunca en çok program üretilen işletim sistemi de Microsoft oluyor. Durum güvenlik tarafında da farklı değil. Virüs, trojen gibi programlarda ticari kaygı taşır. Daha fazla yayılabilmek için daha fazla kullanıcı gerekir ve burada hedef aşikar bir şekilde Microsoft ürünleri olur. Zararlı yazılımların temizleyicileride doğal olarak microsoft ortamı için üretilir. Peki diğer sistemler için güvenlik gerekmez mi? Gerekirse neler yapılabilir?
Apple ve linux sistemleri için üretilmiş az miktarda zararlı yazılım vardır. Bu yazılımların güvenlik önlemleri de alınmıştır. Fakat gelişim devam ettiğinden yazılım üretimi de devam etmektedir. Örneğin mobil bir işletim sistemi olan Android linux çekirdeğini kullanmaktadır. Linux için üretilmiş zararlı yazılım çok az fakat Android kullanımı o kadar arttı ki şuan dünya piyasasında kullanılan mobil cihazların %60 ından fazlası Andrid sistemli. Durumun bu şekilde olması zararlı yazılım üreticileri için Androidi bir hedef haline getirdi. Değişik reklam yazılımları, trojenler ve solucanlar şuan da Android sistemler için yazılıyor.
Güvenlik çözümleri kullanılan sisteme göre değişiyor elbette bu yüzden Linux kullanıcıları için güvenlik hizmeti yok diyemeyiz. Kasperskyi avg, avast gibi pek çok güvenlik yazılımı şirketleri Android sistemler için yazılım geliştirdi ve piyasaya sundu. İlerleyen zamanlarda yaygınlaşan sistemler için zaruri olan bu güvenlik yazılımlarını kullanmak ve geliştirmek zorundayız.
Linux çekirdeğini kullanan diğer sistemler için ise zararlı yazılım programı üreticisi neredeyse kalmadı. Çünkü zararlı yazılım miktarı çok çok az olduğundan bunlar için bir program üretmek çok gerekli görülmüyor. Yakın zaman kadar avir, avast, F-prot gibi bazı üreticiler linux sürümleri çıkarıyorlardı fakat artık üretimleri bulunmamakta. Bu durum kullanıcılara
Biliyorsunuz uygulama geliştiriciler ilk olarak yazılımlarını Microsoft işletim sistemleri için geliştiriyoror. Durum böyle olunca linux kullanıcılarıda zorlanıyor ve çözüm için farklı yollar arıyor. Unity web player internet browser (tarayıcı) üzerinden oyun veya uygulama çalıştırmanızı sağlıyor. Programın sitesini ziyaret ettik ve sadece microsoft ve apple işletim sistemleri için iki adet sürümü oladuğunu gördük. Peki linux sistemlerde bu uygulamayı çalıştıramazmıyız. Tabiki EVET! Hemen çözüme geçelim.
Wine isimli program Microsoft uygulamalarını linux üzerinde çalıştırmaya yarıyor ve kurulumu da çok kolay. Şayet ubuntu tabanlı bir linux kullanıyorsanız Ubuntu yazılım merkezinden wine programını taratıp buluyorsunuz ve bir kaç dakika içinde bilgisayarınıza yüklüyorsunuz. Ardından yine windows için üretimiş internet tarayıcılarından birini indirip wine programı aracılığı ile bilgisayarınıza yüklüyorsunuz. Diğer linux dağıtımları için www.winehq.orgadresinden programı indirip kurunuz. Wine windows için üretilmiş firefox, chrome, opera ve safari programlarını sorunsuz çalıştırıyor. Biz firefox kurduk ve üzerine unity web player programını ekledik sistem sorunsuz çalıştı. Bu şekilde sorun aşılmış oldu. Linux üzerinde çalıştırmak istediğiniz diğer windows uygulamalarını da aynı yolla linux sisteminize kurabilirsiniz.
Ayrıca oracle virtualbox ile linux işletim sisteminizin içerisine windows işletim sistemi veya apple işletim sistemi kurarark da sorunu aşabilirsiniz. Virtualbox kendi internet sitesi üzerinden indirilebilir ve ya yazılım merkezinizde ki sürümü kurularak kullanılabilir. Başka bir yazımızda bu konuyu detaylarıyla inceleyeceğiz.
Diğer yazılarımızda linux dağıtımlarının kurulum kolaylığı, kullanıcı tercihleri, değişik masaüstü ortamlarını anlatmıştık. Bu yazımızda yıldızı yükselmeye başlayan İrlanda dağıttımı olan Zorin_OS dağıtımı inceleyeceğiz.
kurulum kolaylığı olarak değerlendirmek çok gereksiz çünkü Ubuntu tabanlı olduğundan Mint gibi kurulumu Ubuntudan almış ve hiç bir geliştirme yapılmamış. Tek farklılık 3. parti yazılımları kendileri derlemişler ve sormadan yüklüyor.
Diğer bir dikkat çeken özelliği Wine uygulamasının üzerinde yüklü gelmesi ve demene sürümleri dahil yükleme olanağı tanıması. Ubuntu halen 1.3 verisyonunu öneriyor. Bunun yanısıra üzerinde yüklü gelen yazılım sayısı da yeterli düzeyde. Amaç olarak ise Microsoft kullanıcılarını linuxe ısındırma projesini sürdürmeleri. Görünüm olarak win7, xp ve mac seçimi yapılabilen sürümleri var. 7 € ödeyerek ilave yazılım desteği alabiliyorsunuz. Linux paralımı diye soruyorsunuz doğal olarak aslında bu ilk değil. Şuan sunucu (server) sürümleri var paralı redhat gibi. Kimse onlara ses çıkarmıyor. Masaüstü (desktop) sürümünde de paralı sürümler aslında rekabeti kızıştırabilir ve bu paralar ile yeni yazılımlar geliştirilebilir. Geliştirilen yazılımlar android de görüldüğü gibi microsoftu zorlayabilir ve daha kaliteli sistemler yapmaya ve yazılımlarına ücretsiz sürümler ekleme durumlarını doğurabilir. Bu açıdan bakıldığında küçük de olsa dağıtımlara maddi destek sağlamakta fayda var.
En çok merak edilen konu hız tabiki. Bu konuda Zorin çok başarılı. Gnome 3.2 ile harikalar başarmışlar. Pencere açılış hızları dosya yönetimi ve programların açılış ve uygulama hızları yeterli. Ubuntu tabanlı olduğundan bütün .deb paketlerini yükleyebiliyorsunuz. komut sistemi bire bir aynı olduğundan alışmakta zorluk çekmiyorsunuz. İşletim sistemi açılış hızı Ubuntu dan düşük ama sadece bir kaç saniye.
Burada küçük bir değinme yapmadan geçmek istemiyorum. Dil desteği ubuntu tabanlı olduğundan çok iyi olmalı diye düşünüyordum. Fakat kurulum ve kurulum sonrasında Türkçe olmadı menü ve uygulamalar. Eksik dil desteği uyarısı veriyor fakat dil yüklemesi yapmıyor. Sorunun nasıl aşılacağına gelince bir iki ayak oyunu yapmak durumunda kalıyoruz.
En kolay yöntem terminal açarak komut yazmak. Komutlarımız..
[php]sudo apt-get install language-pack-tr[/php]
[php]sudo apt-get install libreoffice-l10n-tr[/php]
Firefox için
[php]sudo apt-get install farifox-locale-tr[/php]
Terminal ile çözüm çok basit yukarıdaki kodları terminale yazarak şifre istediğinde şifre girmeniz yeterli. Fakat yönetim merkezinden (ayarlar) tıklama ile de sorunu çözebilirsiniz. Yazılım merkezi (Software Center) uygulaması ile de aynı kodları arattırarak kurulum yapabilirsiniz.
Önce System settings/ Language bölümüne girip add&remove language seçeneği ile Türkçe seçip kur diyoruz. Kurulum tamamlandığında apply system all deyip kurulumu tamamlıyoruz. Sürükle bırak yöntemi ile Kurduğumuz Türkçe seçeneğini English seçeneğinin üzerine çıkarıp, apply system all diyoruz. Fakat hiç birşey değişmeyecek. Değişikliği etkinleştirebilmek için sistemi yeniden başlatıyoruz. Bütün sistem Ubuntu ne kadar türkçe ise o kadar türkçe oluyor.
Zorin OS ile linux deneyimlerinizi artırabilmeniz ümidiyle.