Kategoriler
Eğlence Geyik Muhabbetleri Yaşam

Kadınlar Üniversite Sınavı Gibidir

Benzerlikleri:
İkisinde de tercih sayısı çok görünür.
İkisi de ancak bitince rahatlarsınız.
İkisinde de tercihlerde çevre faktörü sinir bozucu ama önemlidir.
İkisine de girmeden önce şekerli birşeyler yemek iyi gelir.
İkiside esnasında terletir.
İkisini de kazanırsanız kaşındınız, kaybederseniz üzüldünüz demektir.
İkisinin de sonucu güzelleştikçe harçları yükselir.
İkisinden de erken çıkmak hoş karşılanmaz.
İkisinde de tercihler yıllara mal olabilir.
İkisinde de tercih sizin gibi görünür.
İkisinde de soruları kimse size önceden söylemez, ama üç aşağı beş yukarı aynı sorular çıkar.
İkisinde de çıkınca sigara iyi gelir.
İkisinde de yuvarlağın dışına taşırmamak gerekir.

Farkları:
Birinde kalemin ucu kırılırsa fena olur.
Birinde yanlış kararlar silgiyle düzeltilebilir.
Birinin gözetmenine röntgenci adı verilir ve ayıplanır.
Birinde kurallar baştan belirlenmiştir.
Birinde açık öğretim mümkündür.
Biri bittikten sonra kahvaltı hazırlamanız gerekmez.
Birinde kapıda veli beklemez. En azından beklemese iyi olur.
Birinde yardımcı cihazlar arasında müsvette kağıt bulundurmak tuhaf karşılanmaz.
Birinde acele etmek tuhaf karşılanır.
Birinde cevaplar duruma göre değişir.
Birinde bilgisayarlar değerlendirir.
Birinde yumuşak kalem makbul değildir.
Birinde tercih sayısı duruma göre değişir.

Kategoriler
Cinsellik Eğlence Fıkralar Geyik Muhabbetleri Yaşam

Erkekler … Gibidirler

Erkekler yeni doğmuş bebek gibidirler.
İlk başta çok şirin görünürler, ama bir süre sonra altlarını değiştirmekten sıkılırsınız.

Erkekler kahve gibidirler.
En iyileri zengin ve sıcaktır ve sizi bütün gece ayakta tutabilir.

Erkekler bilgisayar gibidirler.
Anlaşılmaları kolay değildir ancak hiçbir zaman yeterli hafızaya sahip değildirler.

Erkekler uzaktan kumanda aleti gibidirler.
Basit. Kullanımı kolay. Ve genellikle televizyonun yakınında uzanmış durumda.

Erkekler yıldız falı gibidirler.
Size her zaman ne yapacağınızı söylerler ve genellikle de yanlıştırlar.

Erkekler iş makinaları gibidirler.
Çok gürültü yaparlar ama çalıştırılmaları zordur.

Erkekler termos gibidirler.
İçini bira doldurup her yere taşıyabilirsiniz.

Erkekler şilte gibidirler.
Eninde sonunda en iyileri bile deforme olur.

Erkekler Brezilya dizileri gibidirler.
Seyretmesi eğlenceli. Ancak her duyduğunuza inanmayın!

Kategoriler
Cinsellik Eğlence Fıkralar Geyik Muhabbetleri Yaşam

Bebek

Bir zamanlar İngiliz hükümeti çocuğu olmayan ailelerin bu sorununu
çozmek için Cici Baba servisi kurmuş.Cici Baba evliliklerinin ilk
beş yılında çocuk sahibi olamayanlara yardım eden bir devlet memuru.
Smith ailesi de boyle bir servis için başvuruda bulunur , heyecanla
CiciBaba yi beklerken kapı calınır, ancak gelen kişi cici baba adayı değil,kapı kapı dolaşan bir bebek fotoğrafcısıdır. Konuşma şöyle gelişir:
Ms Smith: Günaydın
SATICI : Günaydın efendim ben şey için gelmiştim
Ms Smith: Açıklamanıza gerek yok kocam herşeyi anlattı. Buyrun
içeri girin
SATICI : Öylemi? Bebek işinde üstüme yoktur, özellikle ikizlerde.
Ms Smith: Kocamda öyle söyledi buyrun oturun.
SATICI : O zaman kocanız belki de size . .. . . . . . . . . . . . .
. . .
Ms Smith: Aa evet, ikimizde en iyi sonucun böyle alınacağını
düşünüyoruz.
SATICI : Öyleyse hemen başlayalım.
Ms Smith: (KIZARARAK) şey nerede başlamalı?
SATICI : Her şeyi bana bırakın. Ben genellikle iki kez banyo
küvetinde,
bir kez kanapede ve belki bir kaç kez yatakta denerim. Bazen oturma
odasının halısınde iyi oluyor
Ms Smith: Banyo ! ! Oturma odasının halısı! ! ! Neden bizim
beceremediğimiz anlaşılıyor.
SATICI : Şey hanımefendi , hiç kimse ilk seferinde iyi bir sonuç
garanti edemez ama altı yedi kere denersek bir tanesi mutlaka şahane
olacaktır.
Ms Smith: Afedersiniz ama biraz fazla olmuyor musunuz?
SATICI : Kesinlikle değil benim işimde insanlar aceleci
olmamalıdır.
Ms Smith: Başarılı oluyor musunuz bari?
SATICI : (Çantasını açarak bebek fotoğrafları gösterir)Şu bebeklere
bakın bunlar benim işlerim. Bakın bu dört saat sürdü.
Ms Smith: Evet çok güzel bir bebek
SATICI : Fakat gerçekten güç bir iş. Görmek istiyorsanız şuna
bakın, ister
inanın ister inanmayın bu Londra nın ortasında , otobüsün üzerinde
oldu.
Ms Smith: TANRIM ! ! ! ! ! ! !
SATICI : Bunlar da şehrin en şirin ikizleri.Anneleri ile çalışmanın
ne zor olduğunu bilseniz ikizlerin şirinliğine daha cok şaşırırsınız.
Ms Smith: Öyle mi ?
SATICI : Sormayın. Şununda işi doğru yapabilmek için onu Hyde
Park a **urdüm. Herkes çevremizi sardı. Peş peşe dört beş tam boy ve iş bitti.
Ms Smith: Dört beş tam boy ! ! ! ! !
SATICI : Evet üstelik üç saatten fazla sürdü. Sonunda bir kaç kişi
kalabalığı tuttu . Karanlık olmadan önce yeniden denemeliydik ancak
serçeler aletimin uzerine konup gagalamaya başladılar bu yüzden işi
bırakmak zorunda kaldık.
Ms Smith: Yani gerçekten serçeler şeyinizi aaa-aletinizi ısırdıler
mı?
SATICI : Evet böyle şeyler oluyor tabi. Ben tekniğimi geliştirmek
için tam üç yıl harcadım. Mesela şu bebek. Bu neticeye ancak büyük bir mağazanın ön vitrininde ulaşabilirsiniz.
Ms Smith: Bu kadar da olmaz!
SATICI : Hanfendi hazırsak ayağı alıp geleyim.
Ms Smith: Ayak mı ? ? ? ? ! ! ! ! !
SATICI : Aa evet , ağır olduğu için sürekli elde taşımak zor oluyor
bunun için ayak kullanıyorum.
– Hanımefendi . . . . . Hanımefendi . . . . .
Hayallah neden bayıldı şimdi bu. . .

Kategoriler
Eğlence Geyik Muhabbetleri Yaşam

Fotoğrafçı Ve Sevgilisi

İki yıldır evliydiler.Erkek edebiyatı ve şiiri seviyordu.

Yazılarını internet sitelerine gönderiyor, şiirlerini dergilere postalıyordu.

Fakat kimse dönüp bakmıyor,okuyan ve beğenen çıkmıyordu.

İyi bir fotoğrafçıydı.Ama edebiyat ve şiir merakı yüzünden fotoğrafçılığı bir kenara bırakmıştı.

Kendi düğünlerinindeki fotoğrafların büyük bir çogunlugunu da o çekmişti.

Karısını çok seviyordu. Karısı da onu seviyordu.

Kızın biraz sabırsız bir karakteri vardı, zaman zaman kızıp bağırır,küserdi.

Erkek daha sabırlıydı,her zaman karısını hoşgörür, affedici olmaya çalışırdı.

Erkeğin başı edebiyat ve şiirle hoş olduğu için, evin geçimini karısı sağlıyordu şimdilik. Çok satan bir yazar oluncaya kadar…

Kızın naz günüydü bugün.Yine kocasından sevmediği birşeyi yapmasını istiyordu.

Kız: arkadaşımın düğün fotoğraflarını neden sen çekmiyorsun? Üstelik karşılığını fazlasıyla ödeyeceğini söyledi

Erkek: bugün vaktim yok

Kız: Öffff yine mi? şu roman yazma işini biraz kenara bıraksan, pekala vaktin olacak.

Erkek: Birgün herkes benim yazdıklarımın kıymetini anlayacak.

Kız: Ben anlamam. Arkadaşımın düğün fotoğraflarını çekeceksin.

Erkek: Hayır!

Kız: Ne olur sadece bir kez?

Erkek: Hayır dedim!

Diayalog burda koptu.

Kız son uyarısını yaptı: Ya 3 gün içinde bunu kabul edersin ya da…

İlk günün sonunda,kocasına mutfağı, banyoyu, bilgisayarı, buzdolabını, televizyonu ve müzik setini yasakladı.Yasaklardan yatagı hariç tuttu, sadece herşeye rağmen sevdiğini göstermek için.

Erkek aldırış etmedi. Derken 2.gün başka yasaklar ve bunu 3.deki başka yasaklar takip etti…

Ve 3.gece…Yine aynı yatağı paylaşıyorlardı. Ancak sırtları birbirine dönüktü.

Erkek: Konuşmamız lazım

Kız: fotoğraf çekimi dışında konuşacak bişeyimiz yok!

Erkek: Çok önemli bir konu

Kız: Sessiz kaldı.

Erkek: Ayrılalım mı? Ne dersin?

Kız kulaklarına inanamadı.

Erkek: Bi kızla tanıştım.

Kız kızgınlığını ve şaşkınlığını saklayamadı.Gözleri çoktan nemlenmiş,ve yüzünde göstermemeye çalıştığı iki damla gözyaşı aşağıya süzüldü.

Erkek pijamasının içinden bir fotoğraf çıkardı.Tam kalbinin üzerinde saklıyordu.

Erkek: Hoş bi kız!

Kızın gözyaşları çoğaldı.

Erkek: Anlaşabileceğim biri! Beni çok seviyor ve beni istemediğim şeyleri yapmak için zorlamayacağından eminim. Ayrıca iyi bir yazar olmam içinde bana destek verecek.

Kızın kıskançlığı iyice arttı çünkü bir zamanlar bütün bu sözleri kendisi de vermişti…

Erkek: Fotoğrafını çektim. Sende bakmak ister misin?

Kız: ….

Erkek fotoğrafı bakması için kıza uzattı ama kız karşı konulmaz bi öfkeyle erkeğin elini itti.

Ve kız ağlamaya başladı.

Erkek fotoğrafı tekrar koynuna koydu.

Erkek ışığı söndürdü ve uyumaya başladı. Kız ışığı yaktı ve oturdu.

Erkek uyuyordu ama kızın uykusu kaçmıştı.

Bir zamanlar kendisi de diğer kız gibi davranmıştı ona…

Ne çabuk unutulmuştu iyilikleri, desteği, sevgisi…

Tekrar ağladı. Onu uyandırmak istiyordu. Aşklarının hatırasını yeniden kalbine kazmak istiyordu.

Erkeğin pijamasının açık yakasından fotoğrafın arka yüzü görünüyordu.

Merak duygusu kıskançlığını ve öfkesini yendi. Kaybedeceği bir şeyi yoktu nasılsa.

Elini uzatıp yavaşça aldı fotoğrafı.

Baktı.

Ağlamak istedi doyasıya…

Doyasıya gülmekte istedi.

Güzel çekilmiş bir fotoğraftı. Kızda güzeldi.

Kendi fotoğrafıydı.

Bir ara kendisinden habersiz çekmiş olmalıydı.

Eğildi kocasını yanağından öptü.

Erkek tebessüm etti.

Uyuyormuş gibi yapıyordu…

Anlayanlar için yazılmış bir yazı eğerki anladıysanız sakın ama sakın sevdiklerinizi üzmeyin.

Kategoriler
Eğlence Geyik Muhabbetleri Yaşam

Erkeklerin Bitmeyen İstekleri

Kadınların hiçbir şey istememesini ister.

– Seni seviyorum sözünü bir kez söylesin , karşı taraf bununla 20 sene
idare etsin ister.

– Gökten yağmur değil kadın yağsın ister.

– Maçların 90 dakikadan 24 saate çıkarılmasını ister.

– Evli olmak ama bekar gibi yaşamak ister.

– Ölecekse skor yaparken ölmek ister.

– Bir bakışı canlar yaksın ister.

– Çocukluğunda annesinin, yaşlılığında kızının arkadaşlarını ister.

– Kadınları Çocuklarımın anası Elimin kiri vs. sıfatlarla kategorize
etmek ister.

– Aldatmak ve aldatınca hoş görülmek ister.

– TV nin karşısında horlaya horlaya uyumak ister.

– Bilimin bir gün erkeklerin kadınlardan daha zeki olduğunu ortaya
çıkarmasını ister.

– Kendi anlayışsızlığını örtbas etmek için kadınların anlaşılmaz olduğu
masalını dünyaya yaymak ister.

– Bir kadınla sonuca varmak için aşılması zorunlu olan o kahrolası
merhalelerin hiç olmamasını ister.

– Akıllı kadından hoşlanıyor görünmeyi ister.

– Kadının kıt akıllısını ister.

– Kadının güzel kalça , bacak ve göğüsten oluşan bir süs bitkisi olmasını
ister.

– Eskimiş (50 lik) kadını bozdurup iki yirmibeşlik almayı ister.

– Romantizm denen ve işleri zorlaştıran baş belasının tez günde yok olmasını ister.

– Üst lerinin erkek, alt larınında kadın olmasını ister.

– Ahçı, hizmetçi, anne, hemşire, seks bombası, güzellik kraliçesi karışımı
bir kadına sahip olmak ister.

– Para ya da bulunduğu konum sayesinde tavladığı kızların , ağarmış
saçlarına aşık oldukları masalına inanmak ister.

– Ne evdekinden ne ötekinden vazgeçmek ister.

– Dünyadaki bütün kadınları ister..

– Verseniz de yetinmez, Marstakileri de ister.

Kategoriler
Eğlence Fıkralar Geyik Muhabbetleri Yaşam

Erkeklerin Kadınları Reddetme Bahaneleri

1-Seni kız kardeşim gibi severim (çirkinsin)
2-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke (çirkinsin)
3-Seni düşünemiyorum (çirkinsin)
4-Hayatım şuanda karmakarışık (çirkinsin)
5-Bir başkasını seviyorum (çirkinsin)
6-Aynı iş yerinde çalıştığım biriyle çıkamam (çirkinsin)
7-Sorun senden değil benden (çirkinsin)
8-Şu sıralar kariyerime konsantreyim (çirkinsin)
9-Sözlüm var (çirkinsin)
10-Arkadaş kalalım (çok ama çok çirkinsin)

Kategoriler
Eğlence Fıkralar Geyik Muhabbetleri Yaşam

Kadınların Erkekleri Reddetme Bahaneleri

10-Seni ağabeyim gibi severim.(Saz heyetinde 14. keman)
9-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke. (Babam yaşındasın)
8-Seni düşünemiyorum. (Çirkinsin)
7-Hayatım şu anda karmakarışık. (eve gideceğiz ve eski erkek arkadaşım gelecek,olay çıkacak)
6-Bir başkasını seviyorum. (Evde kedimi okşar,pasta börek yerim)
5-Aynı işyerinde çalıştığım biriyle çıkamam. (Aslında sadece aynı güneş sisteminde olsak da seninle olmam)
4-Sorun senden değil,benden kaynaklanıyor. (sorun senden kaynaklanıyor)
3-Şu sıralar kariyerime konsantreyim.(iş yapmak bile seninle olmaktan daha ilginç)
2-Sözlüm var. (Seninle beraber olmaktansa her yalanı söylerim)
1-Arkadaş kalalım. (Benim yanımda ol da erkek arkadaşlarımın neler yaptıklarını anlatacak bir adamım olsun)

Kategoriler
Eğlence Fıkralar Geyik Muhabbetleri Yaşam

Not

Sevgili eşime,
7 senelik evliliğimizde sana iyi bir eş olmaya çalıştım ve zannedersem de oldum, ama hiçbir zaman senden bunun karşılığını görmedim.
Hele şu son iki hafta benim için bir cehennemden farksızdı. Bugün Patronun beni arayıp senin bugün işten ayrıldığını söylediğinde bu artık bardağı taşıran son damla olmuştu.geçen hafta eve geldiğinde, ne saçlarımdaki değişikliğin ne de senin en sevdiğin yemeği pişirdiğimin farkına bile varmadın, hatta senin için kendime yeni aldığım geceliği bile giydiğimi farketmedin.Ama sen ne yaptın? eve geldin, iki dakika içinde yemeği mideye indirdin,televizyonda maç seyrettin ve gidip yattın.Artık ne bana beni sevdiğini söylüyorsun ne de bana dokunuyorsun, hiç ama hiçbir şey yapmıyorsun. Sen ya beni aldatıyorsun ya da beni artık eskisi gibi sevmiyorsun.
işte bu yüzden artık seni TERKEDİYORUM.

NOT:
Lütfen beni aramaya kalkma, ERKEK KARDEŞİNLE beraberim ve sana hayatında
mutluluklar dilerim.!!!!
___________________________________

Sevgili eski Karıma,
inan yazdığın bu mektuptan başka, hiç ama hiçbir şey beni bu kadar sevindirmezdi.
Evet doğru, 7 Yıldır evliydik, ama iyi bir eş olmak dışında, bana her şeyi yaptın.

Tamam çok fazla Spor programları seyrediyordum, çünkü senin dırdırlarını ancak bu şekilde biraz olsun duymamazlıktan geliyordum, ama bu bile fayda etmiyordu.

Tabiki geçen hafta saçlarını neredeyse tamamen kestirip tam bir erkeğe benzediğinin farkına varmıştım! tam aynı Erkeğe benzemişsin diyecektim ki,aklıma annemin bir sözü geldi;
EĞER AĞZINI GÜZEL BİR SÖZ SÖYLEMEK İÇİN AÇMIYACAKSAN, HİÇ AÇMA
senin en sevdiğin yemeği yaptım derken galiba sen beni Kardeşimle karıştırmıştın, çünkü o yaptığın yemek benim hiç sevmediğim bir yemekti!!
Ben yatmaya giderken üzerinde yeni ve çok seksi bir gecelik vardı tamam,ama üzerinde hala Etiketi duruyordu, ve inşallah bu bir tesadüftür ama,geceliğin fiyatı 49.99 du ve o gün kardeşim benden tam 50£ borç almıstı????

Ama biliyormusun bütün bunlara rağmen ben seni hep sevmiştim, ve herşeyin birgün güzel olucağını, değişiceğini ve mutlu olucağımızı umuyordum.
İşten ayrılmamın sebebine gelince, o gün Lotto da tam 10 Milyon Euro kazandığımı öğrenmiştim, hemen Patrona çıkıp istifamı verdim ve ikimiz için Jamayka ya iki bilet aldım, ama eve geldiğimde sen bir mektup bırakıp gitmiştin.
Belki de bu olayların böyle gelişmesinin bir sebebi vardı ve böyle olması gerekiyordu.
Dilerim seçtiğin ve her zaman hayalını kurduğun bu hayatta mutlu olursun.Avukatımın dediğine göre bıraktığın bu mektuptan sonra, benden hiç bir
Nafaka talep etmeye hakkın yokmuş!!! nerdeysen orda kal!!!

NOT: Bu seni ne kadar ilgilendirir bilmiyorum ama, adı Carl olan kardeşim bir zamanlar Carla idi…

İmza:
o şimdi çok zengin ve KUŞLAR KADAR HÜR!!!!

Kategoriler
Cinsellik Eğlence Fıkralar Geyik Muhabbetleri

İdeal Erkek

İdeal erkeğim nasıl biri (yaş 22)

Yakışıklı, sempatik, maddi durumu iyi, beni ilgiyle dinleyecek, espri anlayışı gelişmiş, gücü kuvveti yerinde, iyi giyinen, her konuda zevk sahibi, sürpriz yapmayı seven, romantik ve hayal gücü gelişmiş biri…

İdeal erkeğim nasıl biri (yaş 32)

İyi görünümlü, kafasında saçı olan, arabadan inerken kapımı açan, yemeğe gittiğimizde sandalyemi tutan, pahalı bir restorana götürecek kadar parası olan, konuşmaktan çok dinleyen, fıkra anlattığımda katıla katıla gülen, alışverişte paketlerimin hepsini zahmetsiz taşıyacak kadar gücü kuvveti yerinde, en az 1 kravata sahip, yaptığım yemekleri beğenen, doğum günü ve yıl dönümlerini unutmayan, haftada en az 1 kez romantik olabilen biri…

İdeal erkeğim nasıl biri (yaş 42)

Çok da çirkin değil, tamam kel olabilir, ben binmeden arabayı hareket ettirmeyen, işinde disiplinli, fırsat oldukça aksam yemeğine köşedeki köfteciye götüren, beni dinlerken başını sallayan, anlattığım fıkraların can alıcı yerlerini hatırlayan, evdeki eşyaların yerini değiştirmeme yardim edecek kadar gücü kuvveti yerinde, göbeğini kamufle edecek şekilde kıyafet seçen, çoğu hafta sonu traş olan biri…

İdeal erkeğim nasıl biri (yaş 52)

Burnunun ve kulağının içindeki kılları fazla uzun olmayan, topluluk içinde gaz çıkarmayan, para isteme alışkanlığı edinmemiş, ben bir şey anlatırken uyuyakalmayan, aynı fıkrayı tekrar tekrar anlatmayan, hafta sonları poposunu koltuktan kaldırabilecek kadar gücü kuvveti yerinde, aynı renk çorapları seçebilen, ve temiz iç çamaşırı giyen, televizyon karşısında akşam yemeğinden hoşlanan, adımı unutmayan, bazen tıraş olan biri…

İdeal erkeğim nasıl biri (yaş 62)

Küçük çocukları ürkütmeyen, banyonun nerede olduğunu hatırlayan, bakımı fazla masraflı olmayan, mümkün olduğu kadar gürültüsüz horlayan, neye güldüğünü birden unutmayan, yardım almadan ayağa kalkabilecek kadar gücü kuvveti yerinde, lapa yiyeceklerden hoşlanan, dişlerini nereye koyduğunu unutmayan biri…

İdeal erkeğim nasıl biri (yaş 72)

Kategoriler
Eğlence Fıkralar Geyik Muhabbetleri

Mutlu Son

İki sevgili varmış Hani insanın içini kıpır kıpır ettiren umut dolu bir sevgiymiş onlarınki. Evlenmeyi düşünüyorlarmış. Derken bir gün delikanlının yurt dışına gitme mecburiyeti doğmuş. Kız gözyaşları içinde kalmış. Onsuz nasıl yaşayacağını bilemiyormuş. O zaman delikanlı cebinden bir yüzük çıkartmış ve demiş ki Ben iki yıl sonra döneceğim. Eğer döndüğüm güne kadar parmağından bu yüzüğü hiç çıkartmazsan beni gerçekten sevdiğini anlayacağım ve hemen evlenecegiz. Genç kız çaresiz kabul etmiş. Çocuk gitmiş.

Kız yüzüğü hiç ama hiç çıkartmamış. Taa ki… Taa ki sevgilisini karşılamaya gittiği güne kadar. O gün rıhtımda durmuş kendisine nişanlısını getiren geminin kıyıya yanaşmasını izliyormuş heyecanla. Birden güvertede delikanlıyı görmüş. Yüreği ağzına gelmiş. Sevinç içinde kendisini göstermeye çalışmış.

Elini cebinden çıkartıp sallayayım derken şıp diye bir sesle irkilmiş. Yüzük parmağından düşmüş, denizin derinliklerinde kaybolup gitmiş! Ne yaptıysa, ne söylediyse delikanlıyı ikna edememiş. Çocuk kızı terk etmiş. Zaman geçmiş.

Kız bir gün hep nişanlısıyla birlikte gittikleri balıkçıya uğramış. Birde bakmış ki delikanlı orada! Hemen yanına yaklaşıp olanları anlatmaya çalışmış. Delikanlı ilk başlarda biraz soğuk davrandıysa da sonunda yelkenleri suya indirmiş. Uzun ayrılığın getirdiği özlemle birbirlerine sarılmışlar. Mutluluk yüzlerinde okunuyormuş adeta. Bu olayın şerefine hemen yemek sipariş etmişler. Bir kaç dakika sonra bir tabakta balıkları gelmiş. İştahla çatal bıçağa davranmışlar.

Balığı kestiklerinde içinden ne çıkmış dersiniz?

Yüzük dediniz değil mi?

Bilemediniz.

Kılçık!

Siz çok fazla Türk filmi seyretmişsiniz…