Kategoriler
Genel Geyik Muhabbetleri Yaşam

Neden?

sorular sorular

*Neden bozulan otobüsün yolcuları bizim otobüsümüze aktarıldığında onlara mültecilermiş gibi bakarız?

* Neden her gördüğümüz haritada hemen Türkiye’yi bulmaya çalışırız? Millet olarak Dünya’da kaybolma kompleksimiz mi vardır?

* Neden insanlar birbirlerine sarılınca sağa sola sallanırlar?

*Neden öğrenciler ilköğretimin besinci sınıfına kadar öğretmene ‘öğretmenim’ diye seslenirken altıncı sınıfta bir anda ‘hocam’ diye seslenmeye baslarlar?

*Neden sınavlarda ‘4 yanlış bir doğruyu götürür’ seklinde bir uygulama ile öğrenciler cezalandırılırlarda ‘4 doğru bil, bir doğru da bizden’ seklinde bir kampanya başlatılıp zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?

* Neden insanlar kapalı bir alandan yağmur yağan alana çıkınca kafalarını eğerler? Yağmura duyulan saygıdan midir yoksa ondan tırstığımız içinidir?

*Neden dükkanını kapatıp giden esnaf, kapıya ’10 dakika sonra dönücem’ yazar, ne zaman gittiğini nasıl anlarız?

*Televizyona çıkan insanlar neden kendilerini Türkiye’deki bütün insanların izlediğini sanırlar ? Ör: Su anda 70 milyon kisi bizi izliyor…

*Neden gözlerinden öperim denir? İnsan vücudunda öpülecek daha uygunsuz bir yer var midir? Kimse kimseyi gözünden öpmüş müdür?

*Düğünlerde neden ‘Dom Dom Kursunu’ ile göbek atılmaktadır. ‘Bir avcı vurdu beni, bin avcı beni yedi’ gibi sözler eşliğinde kendinden geçen baksa milletler var midir?

*Neden bazı kızlarımız şirin bir hayvancağız gördüklerinde ‘inanmiyorum!’ derler, inanılmayacak olan nedir?

*Cumartesi ve Pazartesi’nin neden kendi isimleri yoktur?

*Dolmuşlardaki fiyat tarifesinde ‘en kısa mesafe’ neden ‘indi-bindi’ olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik yok mudur?

*Bulmacalarda boru sesinin karşılığı neden hep ‘ti’dir? Bulmacaları hazırlayan arkadaşlar hiç ‘ti’ diye ses çıkaran boru görmüşler midir?

*Ipana 7 reklamındaki kıza ‘Ne zamandan beri Ipana 7 kullanıyorsun?’ diye soran doktor, Ipana 7’nin yeni bir ürün olduğunu ve reklamdan sadece
bir kaç gün önce piyasaya çıktığını bilmemekte midir?

* Neden ilanlarda ‘doktordan temiz araba’ diye yazılır? Hipokrat yemininde ‘arabamı temiz kullanacağım’ seklinde bir madde mi vardır?

Kategoriler
Genel Geyik Muhabbetleri Yaşam

Sosyal Adalet

Tavuk, çayırda otlayan ineğe gitmiş:

“Merhaba inek hanım!” İnek, tavuğun kendisine, merhaba demesini yadırgamış:

“Hayrola?”

“Size, ortaklık teklif etsem, ne dersiniz?”

İnek, ne kadar inek olsa da, bir işi reddedecek kadar inek olmadığından, inekleşmemiş:

“Söyle bakalım, ne iş bu?”

“Sizinle sucuklu yumurta yapalım, insanlar sucuklu yumurtaya bayılır!”

İneğin aklı yatmış, tavuk ortaklık şartlarını sıralamış:

“Bana münasip bir yerde folluk gösterin, gidip yumurtalarımı folluğa doldurayım!”

Birkaç gün sonra, tavuk, bir küfe yumurtayla çıkagelmiş, inek memnun, yalnız tavuğun yanındaki eli bıçaklı adamı gözü tutmamış:

“Ortak, bu adam kim?

“Kasap, sucuklu yumurta için… Sizi kesecek, sucuk yapacak, benim de yumurtalarım var, ortaklık tamam!”

İnek ayılır gibi olmuş:

“Bu ortaklık benim canıma mal olacak galiba!”

“Maalesef inek hazretleri, amacımız, insanlara bol, lezzetli ve şişmanlatmayan sucuklu yumurta yedirmek, değim mi? Hadi, lütfen kendinizi sayın kasaba teslim ediniz!”
“Şimdi buna, kalkınmış ülkelerle, kalkınmamış ülkeler arasında, ekonomik işbirliği anlaşması diyebilir misiniz?

“Cambaz”ın değişik anlamı vardır, at üstünde, tel üstünde gösteri yapanlara da cambaz denir, özellikle hayvan pazarlarındaki pazarlıkçılara da cambaz, denir.

Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş, bir başka cambaz yanaşmış:

“Kaça bu eşek?”

“Bin lira!”

“Aldım gitti, ver elini helalleşelim!”

Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış:

“Yahu görmüyor musun, bu eşek topal; onun için ucuza verdi!”

“O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış, topal sanıp ucuza elden çıkarmaya bakıyor!”

Eşeği satana koşmuşlar:

“Yahu bu topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!”

Satıcı gülmüş:

“Eşek topal olmasına topal da, öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum!”

Alıcıya koşmuşlar:

“Yahu bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. Seni de kandırdı, parayı aldı!”

Alıcı dövünmeye başlamış:

“Vay namussuz; eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı!”
“Bunun adına serbest piyasa da “alışveriş” diyorlar mı?

Aslan, eşek ve tilki ava çıkmışlar; bir geyiği vurup gelmişler. Aslan emretmiş:

“Şunu pay edin!”

Eşek avı üç eşit parçaya bölmüş, herkesin payını vermiş; ama aslan beğenmemiş:

“Hani benim aslan payım!”

Eşek, eşekliğinden olacak anlamamış:

“Ne demek aslan payı!”

Aslan bir pençede eşeği parçalamış, sonra, tilkiye dönmüş:

“Hadi, sen pay et!”

“Efendim sizin olduğunuz yerde pay etmek ne demek? Hepsi sizin, buyurun afiyetle yiyin!”

Aslan hayretle sormuş:

“Sen bunu kimden öğrendin?”

Tilki cansız yatan eşeği göstermiş
İşte buda Sosyal Adelet

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Yaşam

8 mart dünya emekçi kadınlar günü

“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kadın haklarının kazanılmasında verilen mücadelenin simgeleştiği özel bir gündür. Gelişmiş ülkelerde kadın hakları birçok ilerlemeler göstermiş olsa da ülkemizde ve geri bıraktırılmış ülkelerde kadın hakları ne yazık ki istenen seviyelerden çok uzaktadır.

Hepimizin bildiği gibi 8 Mart 1857 tarihinde ABD‘nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesinin ardından çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi. 1910 yılında 2. Enternasyonale bağlı İlerici Kadınlar Toplantısı‘nda Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin‘nin önerisiyle 8 Mart‘ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanması oybirliğiyle kabul edildi. O günden bu yana 8 Mart dünya çapında örgütlü ve yaygın biçimde kutlanmaktadır.

Türkiye‘de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır. Dünyanın önde gelen ülkeleri henüz insan hakları fikrine alışmaya çalışırken, kadınlarımız Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tüm bu hakları Cumhuriyetimizle birlikte kazanmıştır. 1926 yılında kadınlarımız “şeriat” zincirinden kurtularak Medeni Kanun ile güçlenmeye ve kişiliğini bulmaya başlamışlardır. 5 Aralık 1934 de seçme ve seçilme haklarının verilmesi ile hem siyasette hem sosyal hayatta erkeklerle eşit haklara kavuşmuşlardır.

“Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye‘nin de etkilenmesiyle, “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 1980 Askeri Darbesi‘nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılamamış, 1984‘ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya başlanmıştır.

Dünyanın her yerinde kadınlar, ulusal, sınıfsal, dinsel ve cinsel sömürü ve saldırılara maruz kalmaktadır. Sermaye gibi, şiddetin de maalesef vatanı, milleti, dini, mezhebi yoktur. Bugün bu sömürü biçimleri milliyet, ülke, bölge ayrımı gözetmeksizin dünyanın her köşesinde vardır.

Yıllık kadın ölümlerindeki bilançolara baktığımızda 1.ve 2. Dünya savaşlarındaki insan kaybından çok daha fazla kadın katledilmektedir. Son günlerde, tecavüz ve ölüm haberleri magazinleştirilerek, kadın bedeni üzerinden reyting uğruna kadın onuru çiğnenmektedir. Her gün TV programları ve diziler aracılığıyla feodal yapıları, mafyayı, çeteleri, fuhuş ticaretini, dizi adına, program adına evlerimize taşıyanlar, erkek otoritesini sarsılmaz bir kale gibi sunmaktadırlar. Toplum, sessiz kaldıkça bu ataerkil vahşet elinde, namus adına, töre adına kadınlar can vermeye devam edecektir.

Ayrıca biliyoruz ki “Ülkemizde çağdaş, eşitlikçi, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti tüm kurum ve kurallarıyla etkin, işler ve işlevsel kılınmadığı sürece, kadınlar özgürlük, eşitlik ve insan hakları mücadelesinde bir adım ileri gidemeyecektir. Bu nedenle aşağıdaki taleplerin acil ve vazgeçilmez olduğunu öngörüyoruz;

•· Kadına şiddet suçlarının ve “nefret” suçlarının en ağır cezalara çarptırılarak caydırıcılıklarının sağlanmasını, töre, namus, genel ahlak vb. gerekçelerin hiçbir şekilde hafifletici neden sayılmamasını, kadının töre, ahlak ve din gerekçeli cinsiyetçi baskı ve ayrımcılıktan kurtarılmasını, iş ilanlarında cinsiyet ayrımcılığı yapılmamasını,

•· Kadınlarımızı iki kez ezen işsizlik ve yoksulluğun önüne geçilmesini,

•· Kız çocuklarının temel eğitimlerinin ailelerin keyfine bırakılmaksızın, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması yönünde devlet politikaları oluşturulmasını,

•· Diyanet işleri başkanlığının kaldırılarak bütçesinin, sadece %4 ü üniversite mezunu olan ve % 20 sinin okuma yazma bilmediği kadınlarımızın eğitimine ve sağlığına tahsis edilmesini, devletin ve siyasi iktidarın tüm inanç ve dinlere eşit mesafede durmasının kesinlikle sağlanmasını,

•· Kreş ve anaokulu dahil, eğitim ve sağlık hizmetlerinin parasız olmasını,

•· Siyasi Partiler Yasasının siyasi yaşama kadın katılımını artıracak yönde değiştirilerek, adaylıklarda yarı yarıya kadın kotası uygulamasının yaşama geçirilmesini,

•· Bugünümüzü karartarak geleceğimizi güvenliksizleştiren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının geri çekilerek, yerine çağdaş sosyal hukuk devleti ve insanı esas alan bir tasarının hızla hazırlanmasını, kadın istihdam politikalarının geliştirilerek annelikle iş yaşamını birlikte sürdürebilecekleri yasal düzenlemelerin yapılmasını,

•· Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, Anayasanın tüm yurttaşların katılımıyla, çağdaş, eşitlikçi, demokratik, özgürlükçü bir Türkiye yaratma hedefinde topyekûn değiştirilmesini,

•· Ülkemize zarar verecek, halkımızı yapay tartışmalarla bölecek, özgürlük ve demokrasi kavramlarını “türban ve başörtüsüne” indirgeyen ufuksuz siyaset anlayışının, bu siyaseti sürdüren tüm taraflarca bir an önce terk edilmesini,

•· Halkımızı din, dil, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, sınıfsal, mezhepsel ve milliyetçilik çizgilerinde bölmeye yönelik her türlü politikaya son verilmesini, toplumsal zeminde demokrasi ve barış kültürünü güçlendirecek politikaların ivedilikle yaşama geçirilmesini, devletin yasalarla ve uygulamalarla kadın haklarını ve bütün özgürlükleri güvence altına aldığı bir Türkiye yaratılmasını,

Talep ediyoruz.

Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz kutlu olsun.

Saygıyla, sevgiyle ve dostça…