Kategoriler
Gerekli Bilgiler Sağlık Teknoloji

JOHN HOPKINS Hastanesinden Kanser Raporu

1) Herkesin vücudunda kanser hücreleri vardır. Bu kanser hücreleri birkaç milyara kadar çoğalmadıkça standart testlerde görülmezler. Doktorlar kanser hastalarına tedaviden sonra vücutlarında artık kanser hücresi kalmadığını söyledikleri zaman, bu yalnızca kanser hücrelerinin testlerle saptanamayacak düzeyde olduğu anlamına gelir.

2) Bir kişinin hayatı boyunca 6 ile 10 kez kanser hücreleri oluşabilir.

3) Kişinin bağışıklık sistemi güçlü olduğu zaman kanser hücreleri yok edilir ve çoğalarak tümör oluşturmalarına engel olunur.

4) Bir kişide kanser olması, o kişide çoklu beslenme eksikliği olduğuna işaret eder. Bunlar genetik, çevresel, beslenme ve yaşam tarzı faktörlerine bağlı olabilir.

5) Çoklu beslenme eksiklini yenebilmek için diyeti değiştirmek ve ek takviye almak bağışıklık sistemini güçlendirir.

6) Kemoterapi hem hızlı çoğalan kanser hücrelerini, hem de kemik iliğinde, sindirim sisteminde v.s.’deki hızlı büyüyen sağlıklı hücreleri yok eder ve karaciğer, böbrekler, kalp, akciğerler v.s.’de organ tahribatına yol açar.

7) Radyasyon kanser hücrelerini yok ederken; sağlıklı hücre, doku ve organları da yakar, yaralar ve zarar verir.

8) Kemoterapi ve radyasyon başlangıçta tümörün küçülmesine yol açar. Kemoterapi ve radyasyon tedavisinin uzaması tümörün daha fazla yok olmasına yol açmaz.

9) Kemoterapi ve radyasyondan dolayı vücut çok fazla toksin yüklenmesine maruz kalınca, bağışıklık sistemi ya tehlikeye düşer, ya da yıkılır; dolayısıyla kişi çeşitli enfeksiyonlara ve komplikasyonlara yenik düşer.

10) Kemoterapi ve radyasyon kanser hücrelerinde mutasyona neden olabilir ve dirençlerinin artarak yok edilmelerini zorlaştırabilir. Cerrahi işlem de kanser hücrelerinin başka taraflara atlamasına neden olabilir.

11) Kanser hücreleri ile savaşmakta etkili bir yöntem ise onları çoğalmak için ihtiyaçları olan gıdalardan yoksun ve aç bırakmaktır.

KANSER HÜCRELERİ AŞAĞIDAKİLERLE BESLENİRLER:

a- Şeker kanser besleyicidir. Şekeri kesilerek kanser hücrelerinin önemli bir gıdası kesilmiş olur. NutraSweet, Equal, Spoonful v.s. gibi tatlandırıcılar zararlı olan Aspartam ile yapılırlar. Daha iyi bir tatlandırıcı Manuka balı veya molastır, ama az miktarda alınmalıdırlar. Sofra tuzunda beyazlatıcı olarak kimyasallar bulunmaktadır. Daha iyi bir seçenek Bragg’in aminosu veya deniz tuzudur.

b- Süt vücudun, özellikle sindirim sisteminde, mukus üretmesine neden olur. Kanser mukusla beslenir. Süt yerine tatlandırılmamış soya sütü tüketilerek kanser hücreleri aç bırakılabilir.

c- Kanser hücreleri asit ortamda gelişirler. Et temelli diyet asittir ve sığır eti veya domuz eti yerine bol balık ve az tavuk eti yemek en iyisidir. Ette, özellikle kanserli kişilere zararı olan, canlı hayvan antibiyotikleri, büyüme hormonları ve parazitleri bulunur.

d- %80 taze sebze ve meyve suyu, kepekli tahıllar, tohumlar, nohutgiller ve biraz meyveden oluşan bir diyet vücudu bazik (alkali) ortamda tutar. %20 de fasulye içeren pişmiş gıdalardan oluşabilir. Taze sebze suları kolayca emilip 15 dakika içinde hücre düzeyine ulaşabilen ve sağlıklı hücreleri besleyen ve çoğalmalarını hızlandıran canlı enzimler içerirler. Sağlıklı hücre üretimi için gerekli olan canlı enzimlerin sağlanması amacıyla, taze sebze (sebzelerin çoğunluğu ve fasulye filizi) yiyin veya suyunu için ve günde 2-3 kez çiğ sebze yiyin. Enzimler 40o C’de yok olurlar.

e- Yüksek kafein içerikli kahve, çay ve çikolatadan uzak durun. Yeşil çay daha iyi bir seçenektir ve kanserle savaşan özellikleri vardır. Bilinen toksinler ve ağır metaller içeren musluk suyu yerine arıtılmış veya filtrelenmiş su içiniz. Damıtılmış su asittir, kaçınılmalıdır.

12) Et proteininin sindirimi zordur ve çok sindirim enzimi ister. Bağırsaklarda duran sindirilmemiş et çürür ve daha çok toksin birikimine neden olur.

13) Kanser hücrelerinin duvarları sert protein ile kaplıdır. Et yemekten kaçınarak veya azaltarak, kanser hücrelerinin protein duvarlarına saldıran enzimler daha çok açığa çıkar ve vücudun öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmelerini sağlar.

14) Bazı destek maddeleri (IP6, Flor-ssence, Essiac, anti-oksidanlar, vitaminler, mineraller, EFA’lar v.s..) bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudun kendi öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmesine yardımcı olur. E vitamini gibi diğer destek maddelerinin de, vücudun hasarlı, istenmeyen veya ihtiyaç olmayan hücrelerin atılmasının normal yolu olan, apoptoziz veya programlanmış hücre ölümüne yardımcı olduğu bilinmektedir.

15) Kanser zihinsel, bedeni ve ruhsal bir hastalıktır. Öngörülü ve olumlu bir ruh kanser savaşçısını muzaffer yapar. Öfke, affetmezlik ve acı bedeni stresli ve asitli bir ortama sokar. Seven ve affeden bir ruha sahip olmayı öğrenin. Sakin olmayı ve hayatın tadını çıkarmayı öğrenin.

16) Kanser hücreleri oksijenli ortamda gelişemezler. Günlük egzersizler ve derin nefes alma hücre düzeyine kadar daha fazla oksijen alınmasına yardımcı olur. Oksijen terapisi kanser hücrelerini yok etmek için diğer bir yöntemdir.

JOHN HOPKINS HASTANESİ’NDEN KANSER GÜNCELLEMESİ

1) Mikrodalga fırına plastik kap koymayınız.

2) Dondurucuya su şişesi koymayınız.

3) Mikro dalga fırınına plastik ambalaj koymayınız.

4) John Hopkins Hastanesi bunu yakın bir zamanda bülteninde yayınlamıştır. Bu bilgi Walter Reed Ordu Tıp Merkezi tarafından da yayınlanmaktadır. Dioksin kimyasalları kansere, özellikle de göğüs kanserine, neden olmaktadır. Dioksinler vücudumuzun hücreleri için son derece zehirlidir. Plastik şişelerdeki suyu dondurmayınız, çünkü bu plastiğin içindeki dioksinin salınmasına neden olur. Castle Hastanesi Sağlıklılık Programı Yöneticisi Dr. Edward Fujimoto bu sağlık tehdidini anlatmak için yakınlarda bir televizyon programına çıktı. Dioksinleri ve bizim için ne kadar kötü olduklarını anlattı. Plastik kaplar içindeki yiyeceklerimizi mikrodalga fırınlarda ısıtmamamız gerektiğini söyledi. Bu özellikle de yağlı yiyecekler için geçerli. (İngilizce metndeki fat sözcüğünün gerçek anlamı hayvansal yağdır.) Söylediğine göre yağ, yüksek sıcaklık ve plastik kombinasyonu dioksinin gıdaya geçmesine ve sonunda vücudumuzun hücrelerine ulaşmasına neden olmaktadır. Bunun yerine kendisi yemekleri ısıtmak için Corning Ware, Pyrex gibi cam kaplar veya seramik kaplar kullanılmasını tavsiye etmektedir. Yani hazır yemek ve çorbalar ısıtılmadan önce ambalajından çıkarılıp uygun kaplara konulmalıdır. Kağıt uygundur, ama kağıdın içinde de ne olduğu bilinmemektedir. Sıcaklığa dayanıklı cam kap kullanmak daha güvenlidir. Kendisi yakın bir zamanda fast food restoranlarının plastik köpük kaplardan kağıt kaplara döndüğünü de hatırlattı. Nedenlerden bir dioksin sorunuydu. Kendisi plastik ambalaj malzemesi ile örtülmüş yiyeceklerin mikrodalga fırında pişirilmesinin aynı derecede sakıncalı olduğunu da söyledi. Yiyecekler radyasyona maruz kalıp ısınıca, yüksek sıcaklıkta plastiğin içindeki zehirli toksinler eriyip yiyeceklerin üstüne damlamaktadır. Yiyecekler plastik yerine kağıt havlu ile örtülebilir.

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Sağlık Teknoloji

Sağlık ve Elektronik Cihazlar

Sağlık İçin Önemli Tavsiyeler

Telefona SOL kulağınızla cevap verin (İngiltere’de bilimsel olarak kanıtlandı !)

Günde İKİ kere kahve içmeyin!

SOGUK su ile hap almayın!

Aksam 5’ten sonra YEMEK yemeyin!

Tükettiğiniz YAĞLI gıdaların miktarını azaltın!

Sabahları daha çok, aksamları daha az SU için!

Cep telefonu BATARYA’ ları ile mesafenizi uzak tutun!

UZUN sure kulaklık takmayın!

Gece 10, sabah 6 en ideal uyuma saatleridir!

Uyku öncesi ILAC aldıktan sonra hemen uzanmayın!

Şarjınız SON çizgiye inmiş kadar az olduğunda telefona cevap vermeyin, radyasyon 1000 kat daha fazladır.

Kategoriler
Bitkiler Gerekli Bilgiler Sağlık Teknoloji

Ev İçin Gerekli Bilgiler

1) Gözlüğünüzün vidası çok çabuk çıkıyorsa vidayı takmadan önce, vidanın gireceği deliğe renksiz oje damlatın. Vidayı öyle takın.

2) Satın aldığınız ayakkabılar ayağınızı sıkıyor ise onları bir kaç dakika buhara tutun.

3) Makasınızı bilemek istiyorsanız,zımpara kağıdı kesin.

4) Halıdaki sigara yanıklarından, yanık yerler üzerinde zımpara kağıdı ile dairesel hareketler yaparak kurtulabilirsiniz.

5) Mobilyaların yerlerini değiştirdiğinizde halıların üzerinde iz bırakır. Bu izleri yok etmek için izlerin üzerine bir parça buz koyun ve erimesini bekleyin. Daha sonra üzerinde elektrik süpürgesini gezdirin. İzden eser kalmadığını göreceksiniz.

6) Fermuarlı giyeceklerinizi çamaşır makinesine koymadan önce kapalı olup olmadığını kontrol edin. Açıksa zedelenebilirler.

7) Üst üste koyduğunuz bardaklar yapışıp çıkmıyorsa bir leğenin içerisine koyun.Üstteki bardağın içerisine buz koyup leğenin içerisine yavaş yavaş sıcak su koyun. Bardakların kolayca çıktığını göreceksiniz.

8)Satın aldığınız plastik ve cam eşyalarin üzerine yapıştırılan etiketlerden kurtulmak için etiketin üzerine yemeklik margarin sürün ve 15 dakika bekletin. Bir bez ile ovalayıp yıkayın. Üzerinde hiç bir leke ve çizilme oluşmayacaktır.

9) Ütü yapmayı kolaylaştırmak ve süreyi azaltmak için ütü masasının kılıfının altına alüminyum folyo koyun. Sıcağı geri yansıtacağından ütü yapmak daha kolay olacaktır.

10) Bez pabuçların temizlenmesi sorun oluyor ise pabuçları bir yastık kılıfının içerisine koyun. Kılıfın ağzını kapayın ve çamaşır makinasında yıkayın.Yeni gibi olacaklardır.

11) Buz kalıplarınızı su ile doldurmadan önce bölmelere portakal, limon ve dilediğiniz meyve parçacıkları yerleştirirseniz dekoratif buzlar elde etmiş olursunuz.

12) Eğer ayaklarınız çok ısınıp şişiyorsa onları saatlerce sıcak suda bekletmeyin, aksine kolonya ile ovalayın. Bilekleriniz ve ayaklarınız şişmeyecektir.

13) Eğer ayaklarınız çok hassas ise, sıcak havalarda şikayetleriniz artıyorsa, her sabah bir kaç damla zeytinyağı ile ovalayın.

14) Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yıkamada bir gece soğuk suyun içerisinde bekletin, sonra yıkayın, çekmeyeceklerdir.

15) Dirsek ve topuklarınızın sertleşmesini istemiyorsanız, bir dilim limon ile ovun. Böylece yumuşacık olacaklardır.

16) Yeni bir tava satın aldığınızda ilk önce içinde bir miktar sirke kaynatın. Bu işlem ilerde kızartmalarınızın tavaya yapışmasını önleyecektir.

17) Cevizle dost olun. İçindeki yağ beyin hücreleri için çok yararlıdır. Kan şekerini düşürdüğü için şeker hastalarına da uzmanlar tarafından tavsiye edilir.

18) Duvarınıza çivi çakacağınız zaman işaretlediğiniz yerin üzerine çapraz bant yapıştırın. Çiviyi öyle çakın. Böylece duvarın alçısını çatlatmamış olacaksınız.

19) Kızartma yağını bir kaç kez kullanabilirsiniz. Kullanılır durumda olup olmadığını anlamak için kızgın yağın içerisine bir dilim ekmek atın. Ekmekte kara lekeler oluşmuyorsa kullanabilirsiniz.

20) Cevizlerin kabuklarını kolayca açabilmek için onları bir gece tuzlu suyun içerisinde bekletin.Böylece içleri de dağılmayacaktır.

21) Unlarınızın böceklenmemesi için,un kavanozunun içerisine bir adet defne yaprağı koyun.

22) Fırında patates yapmadan önce,10-15 dakika haşlayın ve çatal ile delin.Daha kolay pişecektir.

23) Büyük miktarda patatesiniz var ise torbanın içerisine bir adet elma koyun.8 hafta boyunca filizlenmesini ve büzüşmesini önler. 24) Kullanılmış limon kabuklarını rendeleyip şeker ile karıştırın.Kavanozun içerisinde buzdolabında uzun bir süre saklayabilirsiniz.Böylece pasta yaparken elinizin altında hazır bulunur.

25) Kabarık bir omlet yapmak istiyorsanız,bir çorba kaşığı suyun içerisine bir çay kaşığı mısır unu karıştırın. Hazırladığınız karışımı yumurtaya ilave edin.Böylece kabarık bir omlet yapmış olacaksınız.

26) Sarımsaklarınızı her zaman elinizin altında hazır bulundurmak istiyorsaniz kabuklarını soyduktan sonra bir kavanoza doldurup üzerine zeytinyağı koyarak muhafaza edebilirsiniz.Ayrıca bu yağ yemeklerinize, salatalarınıza ayrı bir lezzet katacaktır.

27) Peyniri kolay rendelemek için,15 dakika buzlukta bekletin.

28) Bisküvileriniz yumuşamışsa onları birkaç dakika fırınlayın.

29) Çekmeceleri içini boşaltmadan temizlemek istiyorsanız,elektrik süpürgesinin ucuna ince bir çorap geçirin.

30) Fırında tavuk kızartacağınız zaman üzerine koyduğunuz baharatlardan içine de koyun.Böylece daha lezzetli olur.

31) Domates salçanız çok ekşi ise içerisine bir havuç rendeleyin.Havuç,salçanızı tatlandıracaktır.

32) Mantarların daha lezzetli olması için pişirmeden önce üzerlerine biraz tuz ve limon suyu koyun,5 dakika bekletin.Daha sonra pişirin.

33) Fırında tavuk kızartacağınız zaman bir limonu ikiye bölün,yarısını tavuğun üzerine bastırarak iyice sürün.Diğer yarısını ise tavuğun içerisine yerleştirin.Tavuğunuz nar gibi kızaracaktır. 34) 2 Çorba kaşığı yoğurdu,sulandırılmış 1 çorba kaşığı salçayı ve birazda zeytinyağını derin bir kabın içerisinde karıştırın.Fırına koymadan önce tavuğun her tarafına sürün.Çok daha lezzetli olacaktır.

35) Hazırladığınız kekin ortasına malzeme koyacağınız zaman bıçak ile kesmenize gerek yok.Dikiş ipliğini kekin etrafına gerip dikkatlice çektiğiniz zaman düzgün bir şekilde kesildiğini göreceksiniz.

36) Hazirladığınız kekin,fırında pişirirken çökmemesi için hamuru kalıbı ile birlikte fırına koymadan önce 20 dakika kadar dinlendirin.

37) Pişirdiğiniz sebzelerin renklerini kaybetmemesi için bir kesme şeker yada limon suyu koyun.

38) Hazırladığınız omletin tavaya yapışmaması için,önce tavayı ocağa koyup iyice ısıtın sonra yağı döküp kızdırın. Daha sonra karışımı tavaya alın ve ocağın altını kısın.

39) Kesilmiş ve açık havada kalmış soğan zararlıdır.Kullanmadığınız soğan parçalarını saklamayın.

40) Çok miktarda alkollü ve alkolsüz kokteyller hazırladığınızda onlardan bir miktarını buz kaplarına yerleştirin.Kokteyllerin içerisine bunları kullanın.Böylece sulanıp tatlarını kaybetmeyeceklerdir.

41) Kuru soğanları kese kağıdına sardıktan sonra buzdolabının sebze bölümünde muhafaza ederseniz çürüyüp bozulmasını önlemiş olursunuz.

42) Kızarttığınız tavuğun tekrar ısıttığınızda lezzetini kaybetmesini istemiyorsanız tavuk parçalarını bir süzgece koyun.Tencerenin içerisinde su kaynatın ve süzgeci üzerine oturtun.Buharda ısıtılan tavuk lezzetinden hiçbir şey kaybetmeyecektir.

43) Satın aldığınız kiviler çok sert ve ham ise bir gece boyunca plastik bir torba içerisinde elma ve armut ile saklayın.

44) Evde pasta yaparken kullandığınız meyve şekerlemelerinin dibe çökmesini istemiyorsanız hazırladığınız hamura bir miktar mısır unu ilave edin.Meyveler pişerken suları yoğunlaşır ve dibe çökmezler.

45) Kek kalıbınızın içine hamurunuzu dökmeden önce ortasına bir şerit alüminyum folyo koyun.Böylece kekinizi pişirdikten sonra kolayca çıkartabilirsiniz.

46) Soğan,sarımsak kesmeden önce parmaklarınıza limon suyu sürerseniz,istemediğiniz kokulardan kurtulmuş olursunuz.

47) Kızartma kokularının bütün eve yayılmaması için yağın içerisine 1-2 dal maydanoz atın.

48) Lambalarınızın üzerine kullanmadığınız kokularınızdan veya biraz vanilya sürerseniz,lambalarınızı yaktığınızda mis gibi koku yayılacaktır.(Fazla sürmeyin.)

49)Parfümü bitmiş küçük parfüm şişelerini atmaya kıyamıyorsanız onları çamaşır dolabınıza koyun. Böylece çamaşırlarınızın hoş kokmasını sağlarsınız.

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Sağlık

Kalp Krizi ve Sıcak Su!

Çinliler ve Japonlar yemeklerinden sonra soğuk su değil sıcak çay içerler.

Belki biz de yemekten sonra sıcak bir şeyler içme alışkanlığımızı onlardan edindik.

Eğer yemeklerden sonra soğuk şeyler içiyorsanız bu yazı size hitap ediyor. Yemekten sonra soğuk bir şeyler içmek sizi rahatlatabilir.

Ancak tükettiğiniz soğuk su katılaşarak yağlı bir madde haline döner ve yavaş bir şekilde sindirilir. Bu asitli tepkime bozularak bağırsakta katı
maddelerden daha hızlı bir şekilde emilir. Bir kısmı bağırsağa yapışır.

Kısa bir süre sonra tamamen yağ haline döner ve kansere yol açar.

Yemekten sonra sıcak su veya çorba içmek en iyisidir.

Kalp krizi hakkında önemli birkaç bilgi..

Kalp krizi belirtisi her zaman sol kolun uyuşması değildir. Çenedeki şiddetli ağrıların da farkında olun.
İlk göğüs ağrınız kalp krizi sırasında gerçekleşmez. (Daha önce mutlaka göğüs ağrınız olmuştur) Mide bulantısı ve şiddetli terleme de önemli kalp
krizi belirtilerindendir.
Kalp krizi geçiren insanların %60 ı uyurken ölür.

Göğüsteki ağrılar sizi uykudan uyandırabilir. Lütfen dikkatli olun ve olanların farkına varın.

Kategoriler
Genel Gerekli Bilgiler Sağlık

112 Acil (yasa 2918)

Kimsenin başına gelmesin…
Diyelim ki trafik kazası geçirdiniz.

Yaralı var, hastaneye gittiniz.

Sizlerin 2918 nolu yasayı bilmediginizi zannederek,
‘yapılacak müdahale ve tedavi ücretlerini ödeyeceğinize dair şu belgeyi imzalayın’ teklifi ile karşılaşırsınız….

Ancak siz
‘bu belgeyi imzalamazsam, bana müdahale ve tedavi etmeyeceğinize dair bir belgeyi imzalayıp getirin.’…
Dediğiniz anda, hastanenin bütün imkanları sizin için seferber olacaktır.

***

2918 sayılı trafik kanununu mutlaka okuyun.
Tüketiciler birliği, kazazedelerin haklarıyla ilgili bir rapor hazırladı.

Trafik kazası sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan kazazedelerin, kanuna göre tedavi için ücret ödememesi gerektiği belirtildi.

Kaza sonucu yaralanan ve herhangi bir hastanede tedavi gören kazazedelerden, bu tedavilerine karşılık hastane tarafından ücret talep edilemeyeceğinin belirtildiği raporda, 2918 sayılı trafik kanunu’na göre :

‘herhangi bir trafik kazası sonucu yaralanan kişi, en kısa sürede hastaneye yetiştirilmek ve gereken tedavinin yapılması’ hükümlerini içeriyor.

Yönetmeliğe göre,

‘hastane acil servisi, kendisine gelen kazazedenin’
maddi durumu, sosyal güvencesinin olup olmadığına ve hastanın özelliğine bakmadan, gereken tedaviyi ve müdahaleyi herhangi bir ücret talep etmeden yapmak zorunda.

Bu tedavi sonucu oluşan masrafın ise sağlık bakanlığı, karayolları trafik döner sermaye işletmesi tarafından karşılanacagının belirtildiği rapora göre;

vatandaşların haklarını bilmediği için sorunlar yaşandığını ve hastanelerin bu kanundan bihabermiş gibi gözüküp, vatandaştan para talep etmelerinin suç olduğu belirtildi.

Kazasız günler dilegiyle…

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Sağlık

Kabak çekirdeği

Kabak çekirdeği bir çoğumuzun zevkle yediği bir kuruyemiş. Aslında yine bir çoğumuzun da bilmediği bir sağlık kaynağı.

Kabak çekirdeği ciddi bir bağırsak kurdu düşürücüdür. Tuzsuz ve çiğ (kavrulmadan) tüketildiğinde çok hızlı ve etkili bir şekilde tenyanın dökülmesine neden olur. Bunun için çocuklarda 40g büyüklerde 100g tuzsuz kabak çekirdeği yeterlidir. Sabah Kahvaltı yapmadan tüketilmeli ve öğle yemeğine kadar başka bir yiyecek tüketilmemelidir.

Kabak çekirdeğinin asıl mucizesi iyi huylu prostat büyümesi (BPH) ile ilgili. Şu an kabak çekirdeğinin BPH’ı azalttığı hatta önlediği tıbben kanıtlanmış ve kabul görmüş durumda. Yine BPH’la bağlantılı ortaya çıkabilecek idrar yolları bozukluklarına da faydalı. Bu mekanizma phystosterin denen bir madde sayesinde oluyor.
Kabak çekirdeği karotenoid içeriyor. Yapılan araştırmalar karotenoidden zengin beslenen erkeklerin BPH riskinin düşük olduğunu gösteriyor.

Kalın bağırsak kanseri riskini azaltıyor. Ayrıca içerdiği E vitamini ile hücre zarının oxide olarak bozulmasını önlüyor. Sağlıklı hücreler kanserde önemli rol oynuyor. Yine E vitamini geç yaşlanmamızı ve yaşlılığımızı genç gibi geçirmemizi sağlıyor.

Lif içeriği de kanserle işlikli. Lifli gıdalar kabızlık sorununu ortadan kaldırıyor. Su tutup şişerek tokluk hissi veriyor. Bu sayede hem bağırsaklar normal çalışıp sıkıntı yaratmıyor hem de diet yapmış oluyorsunuz. Ama en önemlisi kabızlık önlenince antioksidan yani kanser yapan maddeler bağırsaklarda daha az kalıyor bu da kanser riskini azaltıyor.

Kabak çekirdeği mineraller, esansiyel yağlar ve proteinler bakımından zengin. Ayrıca içinde kemikler ve iştah için önemli bir madde çinko var. Bir bardak kabak çekirdeği günlük çinko, demir ve E vitamini ihtiyacımızın tamamını, yarım bardak kabak çekirdeği ise günlük magnezyum ihtiyacımızın tamamını karşılıyor.
Omega 3 ve omega 6 içeriği beyin fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı oluyor. Zihinsel gelişimi olumlu yönde etkiliyor. Arjinin adlı amino asit sayesinde nitrit oksik oluşumu ile damarların esnemesi ile ereksiyon ve kalp problemlerinde kullanılma potansiyeli yüksek olduğundan bu alanla ilaç yapım çalışmaları sürüyor.

Fosfor içeriyor. Fosfor kemik oluşumuna yardımcı oluyor, böbrek fonksiyonlarını düzenliyor. Sağlıklı kemikler kemik kanseri riskinin azalması anlamına geliyor.
Özellikle erkeklerde belirli bir yaştan sonra ortaya çıkan kemik erimesini önlüyor yahut azaltıyor.

Doymamış yağ oranı yüksek olduğundan kandaki trigliseridi düşürüyor yani kolesterol sıkıntısının çözülmesine yardımcı oluyor. Yine bu mantıkla ve phystosterin maddesinin de yardımıyla damar kanserine iyi geliyor.

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Sağlık

Kendinize İlk Yardım (Kalp Krizi)

Diyelim ki, mesai saati bitti ve siz de aksam 18:30 civarında, alışılmadık derecede zorlu bir iş gününün ardından (tabii ki tek başınıza) arabanıza binip evin yolunu tuttunuz.

YOLDA;

Birdenbire göğsünüzde, Kolunuza ve çenenize doğru yayılmaya başlayan korkunç bir ağrı hissediyorsunuz.

En yakın hastaneye sadece on dakikalık mesafedesiniz ama hastaneye ulaşmayı başaracağınızdan bile emin değilsiniz. ne yapacaksınız?

İlkyardım kurslarına katılacak kadar aklı başında biriydiniz ama kurstaki eğitmen, sızın başınıza bir şey geldiğinde ne yapacağınızı öğretmedi!

Yalnız başınızayken kalp krizi geçirirseniz nasıl hayatta kalırsınız?

pek çok insan kalp krizi geçirdiği sırada tek başına oluyor; etrafta yardım edecek kimse bulunmuyor. kalp atışları düzensizleşen ve kendisini bayılacakmış gibi hisseden birinin bilincini yitirmeden önce yalnızca 10 saniye kadar zamanı vardır. Bu durumda ne yapmanız gerekir?

Cevap:

Paniğe kapılmadan üst üste kuvvetlice öksürmeye başlayın.

Arabanızı sağa çekin motoru durdurup dörtlüleri yakın arabanın arkasına geçip sırt üstü yere yatın ayaklarınızı arabanızın bagajına doğru yukarı kaldırın ve öksürmeye başlayın öksürmeden önce her seferinde derin bir nefes alın; öksürükleriniz güçlü olsun, derinden gelsin ve uzun sürsün, tıpkı göğsünüzde birikmiş balgamı atmaya çalışır gibi öksürün.

Her iki saniyede bir derin nefes alıp öksürün ve bunu ya yardım gelene dek yada kalp atışlarınız tekrar normale donene dek sürekli yapın. Sakın arabanızın içinde oturmayın bu esnada sizi gören insanlar yardım edeceklerdir.

* Derin nefes almak ciğerleri oksijenle doldurur.

* Öksürmek kalbe tazyik yapar ve kan dolaşımını rahatlatır.

* Kalbe uygulanan bu tazyik, kalbin normal ritmine dönmesini kolaylaştırır.

* Bütün bunlar size, bilincinizi kaybetmeden önce hastaneye yetişecek zamanı tanır.

* Ayaklarınız yukarı doğru kaldırılmış olduğundan vücudunuzdaki bütün kan kalbe basınç yapacaktır. Bu pozisyonda yatmak kalbin normal çalışma düzenine geçmesine yardımcı olur.

Bu konuda mümkün olduğunca çok kişiyi bilgilendirin.

Bu bilgi sayısız insanın hayatını kurtarabilir! asla, ‘benim basıma gelmez!’ diye düşünmeyin.

Hayat tarzımızın epeyce değiştiği su son yıllarda artık her yasta insan kalp krizi geçiriyor.

Gerçek bir dost olduğunuzu gösterip bu makaleyi tanıdığınız herkese yollayın.

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Sağlık Teknoloji

Msg nedir? (Mono sodyum glutamat)

MSG adında bir yiyecek katkı maddesi var.

MONO SODYUM GLUTAMAT

Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor. Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG’yi karlı olduğu için kullanıyorlar.

MSG ZARARLI MI ?

Bu madde Nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, SARA (Epilepsi) Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite. Büyüme hormonu baskılanması. Pankreas hasarı insülinde artış, ve buna bağlı diyabet.

Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar. Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor.

Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği CİPS’lerde çok kullanılmakta. Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, Dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var.

Şimdi diyeceksiniz ki, Madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar?.

Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek, çok daha büyümektir.

Bu mamuller, al benisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur. Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız.

Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta.

Basit bir hesap yaparsak ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz.

Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg . patatesi 1 TL ye alabilirsiniz. Oysa ki 50 gram CİPS 1 liradır.

Yani 1 kg . Cipsi, 20 ytl.den tükettiğimizin farkında bile değiliz.

Olumsuz etkileri de cabası. Bu mamulleri üretenler! Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır.

Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi, burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı?

Ben henüz rastlamadım.

Gelelim genel sağlık boyutuna; Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12’sine çıkması ve benzerleri.

Ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi.

Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı?

Kategoriler
Genel Gerekli Bilgiler Sağlık Teknoloji

Tüm Hastanelere Tek Telefon

TANIDIĞINIZ HERKESE İLETMEYE ÇALIŞIN…

TÜM HASTANELER TEK TELEFON == 444 0 911

Tüm hastaneler Türkiye’nin her yerinden ulaşılabilen tek bir numarada birleştiler. Cep telefonunuzdan ararsanız bulunduğunuz ilin alan kodu ile aramanız gerekiyor.

Mesela İZMİR’ de 0232 444 0 911

Bu telefonu aradığınızda en yakın Ambulans olay yerine gönderiliyor. Kaydediniz.

Kategoriler
Apple Bilişim Gerekli Bilgiler İnternet Linux Sağlık Teknoloji Windows

3G den uzak durun

Bu ateşi elinize almadan düşünün!

İsveç’te, 3G’de bulunan 3 UMTS sistemini test etmişler.

İnsan vücudu üzerinde çok önemli zararları olduğunu görmüşler.

Bu ateşi elinize almayın, geleceğinizi yakmayın! Prof. Dr. Selim Şeker anlatıyor.

3G geldi! Reklâmlar aracılığı ile ortada bir bayram havası var… Reklâm sloganı “merak etmiyor musun” diyor. Biz merak ediyoruz ama geleceğimizi! Sağlık sorunları göz önüne alındığında kazandıracak mı, yoksa kayıplar mı artacak?

Tehlikeli Oyuncak” kitabının yazarı, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Şeker sorularımızı yanıtladı.

3G ne anlama geliyor?

“3G, kablosuz sistemlerin yani hücresel ağ sisteminin en gelişmişi. Önceden tanıdığımız 1G ve 2G’ye göre çok büyük yenilikleri var. Şu ana kadar sesli iletişim aracı olarak kullandığımız cep telefonunda, artık görüntü, bilgi aktarımı, sayısal veriler, TV, faks, internet, medya haberciliği gibi büyük iletişim kolaylığı getiriyor.”

Çevre ve insan sağlığı üzerinde ne gibi etkileri olacak?

“Bu sistemde iletişim aracı olarak kullandığımız, bir odayı dolduran bütün elektrik aksamını bir telefona soktular. Maalesef para kazanırken çevre ve insan sağlığını hiç düşünmüyorlar. Bu teknoloji ile beraber bugüne kadar 1 baz istasyonu olan yerde, artık 9 tane baz istasyonu olacak! Yani baz istasyonu sayısı çok artacak. İngiltere’de 3G ile beraber baz istasyonu sayısı 50.000–70.000 civarında artış göstermiş.

Daha çok baz istasyonu; daha çok radyasyon, daha çok manyetik kirlilik demek! 3G hem insan hem de çevre sağlığı açsından büyük riskler içeriyor.

İsveç’te, 3G’de bulunan 3 UMTS sistemini test etmişler. İnsan vücudu üzerinde çok önemli zararları olduğunu görmüşler.

TV istasyonunda çalışan kişiler, çalıştıkları ortama girince bir ağırlık ve baş ağrısı hissederler, yoğun stres yaşarlar. Bunun sebebi o istasyonda bulunan a! lıcı ve vericilerdir.

Bazı alışveriş merkezlerine giren insanlar da rahatsızlık duyarlar, rahat nefes alamazlar, kalp hastaları daha fazla rahatsız olur. Bunun sebebi de o alışveriş merkezinde bulunan baz istasyonlarının sebep olduğu kuvvetli radyasyondur.

2G’nin DNA’yı olumsuz etkilediği, kansere sebep olduğu birçok ülkede yapılan bilimsel araştırmalarla kanıtlandı. Bu araştırmaların çoğunu Tehlikeli Oyuncak kitabımda açıklamıştım. Eylül ayında Hayykitap’tan yayımlanacak ikinci kitabımda da son araştırmaları açıklayacağım!”

Çocukların geleceğini nasıl etkileyecek?

“Baz istasyonuna ilk 300 m mesafede oynayan çocukların, diğer çocuklara oranla %500 daha fazla kanser olma riski taşıdıkları yine bilimsel araştırmalarla kanıtlandı. Okul, hastane, park gibi alanların çevresinde kesinlikle baz istasyonu ve yüksek gerilim hattı bulunmaması gerekiyor. Bizim ülkemiz maalesef bu konuda da gariplikler ülkesi! Birçok hastane, park ve okul çevresi baz istasyonları ile çevrili.

Anne ve babalar cep telefonunu çocuklara ödül olarak kesinlikle vermemeli! Çünkü bu ödül değil, onların hayatıntan sağlıklarını çalan ölümcül bir alet!

Dikkat edin baz istasyonlarında örümcekler yaşamaz, kuşlar da çevresine yuva yapmaz! Elektromanyetik kirlilik hayvanları ve doğal hayatı da çok olumsuz etkiliyor. Yeni sistem doğal hayatı tehdit ediyor!”

Hangi hastalıklarda artışlar görülecek?

“Kalp ameliyatı geçirmiş olanlar İstanbul gibi büyük metropollerde yaşayamaz hale gelecek.

Alerji vakalarında büyük artışlar gözlenecek. İsveç’te yapılan bir araştırmada 3G sisteminin gelmesinin ardından alerji vakalarından büyük artış gözlenmiş.

Almanya’da yapılan bir araştırmada da çocuklarda erken ergenlik ve obezite, kadınlarda menopoz sorunlarında artışlar ortaya çıkmış.”

Peki, hem çevre hem de insan sağlığını korumak için çözüm ne?

“Cep telefonlarının mümkün olduğunca az kullanılması gerekiyor. Çünkü sağlığa tamir ed! ilemeyecek derecede büyük zararlar veriyor. Mevcut sistem insanları korumuyor.

Sigara konusunda devlet ve toplum çok geç uyandı ama artık büyük hassasiyet gösteriliyor. Çok geç olmadan cep telefonu konusunda da aynı hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor. Bunun için, sivil toplum örgütlerine, devlete ve özellikle telefon kullanan vatandaşlara büyük görev düşüyor.”