Kategoriler
Apple Bilişim Gem Ketron Klavyeler Korg Linux Programlar Roland Teknoloji Windows Yamaha

Audacity Ses Kaydetme ve Düzenleme Programı

Audacity hem windows hem mac hemde linux işletim sistemleri için üretilen açık kaynak kodlu bir ses düzenleme programıdır. Audacity çok düşük sistem gereksinimleri ile bilgisayarınızı yormadan ses kaydı yapabileceğiniz ayrıca elinizdeki ses dosyalarınızı (mp3, wma, wave, oog ffmpeg, aac, aiff, flac, wav, ac3, m4a, mp2, GSM 6.10) düzenleyebileceğiniz bir program. Bu program ile telefonunuz için kısa melodiler oluşturabilir, oluşturduğunuz dosyaları farklı formatlarda kaydedebilirsiniz. Daha da önemlisi ses kaydı yaparken birden fazla kanal (track) özelliği ile üst üste ses kaydı yapmanıza olanak sağlamasıdır. Kanal kaydı ile stüdyo kalitesinde ses kaydı yapabilirsiniz. Müzisyenler ve amatör müzik ile uğraşanlar kayıtlarınızı bu program ile kolayca yapabilir veya eski kayıtlarınızı güncelleyebilirsiniz.

Tüm Windows sürümlerinde sorunsuz çalışmaktadır. İndirme linkinden programı indirerek xp, vista, 7, 8, 8.1 ve windows 10 (32 bit veya 64 bit) yüklü bilgisayarlarınıza kurabilirsiniz. Mp3 dosyalarını tam destekleyebilmesi için lisanslı olan lame_enc.dll dosyasına ihtiyacınız olacaktır. Bu dll dosyasını 32 bit windowslarda C:\Program Files\Audacity klasörünün içerisine kopyalamanız gerekmektedir. 64 bit windowslarda C:\Program Files (x86)\Audacity klasörünün içerisine kopyalamalısınız. lame_enc.dll İNDİR

Mac tabanlı bilgisayarlarınızda da sorunsuz çalışır bunun için sadece mac uyumlu sürümü indirmeniz yeterli olacaktır. Program her hangi bir özel kurulum komutuna ihtiyaç duymamaktadır.

Linux bilgisayarlar da ise kurulum kullandığınız dağıtıma göre değişmektedir. Örnediğin debian, ubuntu, linuxmint, elementary gibi apt-get ile program kurulan linuxlerde terminale

apt-get install audacity

yazmanız yeterli. Eğer red-hat, centos, fedora ve türevlerinden birini kullanıyorsanız

yum install audacity

kodunu kullanmalısınız. Eğer synaptic gibi paket yöneticilerinden yardım almak istiyorsanız kullandığınız yazılım yöneticisini açarak içerisinde arama yapınız. Neredeyse bütün linux dağıtımlarının kaynaklarında (repo) bulunmaktadır.

Ekran görüntülerine bir göz atın. İndirme linki sayfanın sonundadır.

windows üzerinde çalışan audacity
Mac üzerinde çalışan audacity
Linux üzerinde çalışan audacity

download-button

Kategoriler
Bitkiler Eğlence Genel Gerekli Bilgiler Geyik Muhabbetleri Sağlık Teknoloji Yaşam

Bunları Biliyor Musunuz?

* Dünya Televizyonlarında prime time’da gösterilen ilk çizgi film Taş Devriydi.

* Coca Cola piyasaya ilk çıktığında yeşil renkteydi.

* Ünlü aile oyunu borsa için Amerikan Merkez Bankasından daha çok para basılıyor.

* Erkekler daha küçük yazılmış yazıları kadınlardan daha iyi okuyor.

* Kadınlar erkeklerden daha iyi duyuyor.

* Zeki insanın saçında daha fazla çinko ve bakır bulunuyor. Dolayısıyla daha parlak oluyor.

* Dünyanın en genç ailesi 1910’da Çin’de kuruldu Erkek 8 Kız 9 yasındaydı.

* Katoliklerin lideri Papa’nın en genci 11 yasındaydı.

* Daktiloyla yazılan ilk roman Tom Sawyer’dır.

* Aralıkta dişer aylardan daha fazla gebe kalınıyor.

* ABD’de bir yıl içinde sadece 2 gün profesyonel spor karşılaşması oynanmıyor.

* İskambil kartlarındaki her ‘Rua tarihteki bir kralı temsil ediyor.

Maca: David, Kupa: Sarlman, Sinek: İskender, Karo: Sezar

* Kurşun Geçirmez yeleği, yangın çıkışını, cam sileceğini, lazer yazıcıyı kadınlar icat etti. Yaaa, eminim bunu bilmiyordunuz…

* Bozulmayan tek gıda maddesi baldır.

* Amerika’nın %38’i Afrika’nın %28’i bakir.

* Kapadokya’nın Güzel Atlar Diyarı anlamına geldiğini.

* Kendi dirseğini yalamanın imkansız olduğunu?

* Ördeğin vakvaklamasının yankı yapmadığını ve unu kimsenin açıklayamadığını?

* İdrarın zifiri karanlıkta parladığını?

* Eğer çok şiddetli hapşırırsan, kaburgalarından birini kırabileceğini?

* Hapşırmayı engellemeye çalışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan birinin yırtılabileceğini ve ölebileceğini?

* Hapşırdığın sırada gözlerini açık tutmaya çalışırsan, yerlerinden fırlayabileceklerini?

* Domuzların vücut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakamadıklarını?

* Dünya nüfusunun %50 sinin hiç telefonla konuşmadığını?

* Farelerin ve atların kusamadıklarını?

* 1 saat sureyle kulaklıkla bir şey dinlemenin kulaktaki bakteri sayısını %700 arttırdığını?

* Çakmağın kibritten önce bulunduğunu?

* Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz olduğunu?

* Bu yazıyı okuyan insanların %75 inden fazlasının, dirseklerini yalamaya çalışacaklarını (gerçekten olmuyor değil mi? )

* Bir köpek balığı 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kanı hissedebilir.

* Zürafa kulağını 53 santim uzunluğundaki dili ile temizler.

* Einstein 9 yaşına kadar düzgün konuşamamıştır. Ailesi onun özürlü olduğunu düşünmüştür.

* Kağıt para sanıldığı gibi kağıttan değil pamuktan yapılır.

Kategoriler
Cinsellik Eğlence Gerekli Bilgiler Geyik Muhabbetleri Yaşam

Erkek Tipleri

ŞIK ERKEK: Güzel cümleler kurar, aynı kelimeyi asla ikinci kez kullanmaz, buna özel olarak dikkat eder. Asla hatayı kendinde aramaz. Sevgilisini aldatır, kelime oyunlarıyla bunu bile doğrulamanın yolunu bulur. Melek yüzlü, şeytanın avukatıdır. Içi boş, süslü kutudur.

HARBİ ADAM: Az konuşur, öz konuşur. Bu adamdan asla laf çıkmaz. Gereksiz muhabbet etmez, kadınlarla hiç muhabbet etmez, kaale bile almaz.

ALINGAN: Karşıdakini nekadar tanırsa tanısın, annesi bile olsa çocuk gibi küser. En ufak bi espri yapıldığı taktirde alınır, 3 gün konuşmaz. Kendini daima haklı görür, bunu sorgulamayı bile düşünmez. Ömrünüz varsa da tüketir.

SAHTEKAR ENTELl: Fırlamanın tekidir, bunu kibarlıkla gizlemeye çalışır. Herşeyi bildiğine inanır, bilmiyorsa da öyle davranır. Aslında hayatı hiç tanımayan, birşeyler başardıysa bile bunu bin türlü sahtekarlıkla yapmış bulunan insaniyet dışı bir varlıktır. Genelde bir baltaya sap olamaz.

ZARARSIZ ENTEL: Çok okur, çok gezer, bilimsel olan herşeyi bilir, çoğunlukla ateisttir. Kadınları fazla umursamaz. Onu seksi dudaklarla kandırmak mümkün değildir.

KIRAATHANE DELİKANLISI: Aslan yürekli gibi, kavgalara karışır. Paraya para demez, bunun lafını bile etmez, hepsini kumarda harcar. Ama ihtiyacı olanlara yardım eder, bonkördür. Dünya kötü, o iyidir. Melankolik takılır. Koluna taktığı kızı asla boş bırakmaz. Ona her türlü destek olur… Aslında evde nafile bekleyen karısını ve çocuklarını ihmal eden acizin tekidir.

KIT BEYİNLİ: Yaşına göre davranmaz, 30 yaşlarında olup kendisini 18 zanneder, öyle hareket eder, öyle konuşur, öyle sohbet eder. Bu adamla doğru düzgün bir muhabbet edilemez. En azından yüzeysel soğuk espriler sizi sarmıyorsa.

ROMANTİK ZIRILTIı: Ilk başlarda sıcakkanlı ve eğlenceli görünür. Ama saçma denecek kadar duygusaldır. Geceleri ayla, ağaçla, otla böcekle konuşmak için sokağa çıkar. Herzaman ağlanır, dövünür, bezdirir, kanser eder. Katil olmamak için uzaklaşmanız tavsiye olunur.

MAÇO: Kadınları sex objesi olarak görür. Klasik maçodan farklı olarak kadınlara iyi davranmaz, centilmen değildir. Ona göre bütün kadınlar aptaldır ve her daim bunu onlara hatırlatmak gerekir. Zeki bir kadın görünce afallamaz, kötü kadın muamelesi ederek saf dışı bırakır.

ÇEKİNGEN: Yanındaki insan kadın bile olsa, o asla garsonu çağırmaz. Içecekleri siz almaya gidersiniz. Asla muhalefet olmaz, dürüstce fikrine güvenmek zordur. Hatta bir fikri varmıdır, yokmudur, o bile muamma…

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Yaşam

Kadın Sözlüğü :)

Kadın ‘hiç’ derse! :Önemli değil, peki, iyi, hiç… Bir kadın size bunları söylediğinde aslında ne demek istiyor hiç düşündünüz mü? İşte yanıtlar…

İYİ: Bir kadın yerden göğe kadar haklı olduğu bir konuda bir erkekle tartışmaya girmişse, erkek artık saçmaladığını bilsin çenesini kapasın diye bu kelimeyi söyler…

5 DAKİKA: Bir kadının “5 dakika”sı yarım saate eşittir, tabii bir erkeğin 5 dakikasının da tv’deki maçın ne zaman biteceğine eşit olduğunu düşünürsek, durum gayet adil…

HİÇ: Bir erkek saatlerdir karşısında somurtan kadına en sonunda “neyin var?” diye sormayı akıl ederse alacağı cevap budur: “Hiç” cevabını alan erkek anlamalı ki az sonra kadının yerden göğe kadar haklı olduğu bir kavga başlayacak ve bu kavga en az “5 Dakika” sürecek…

PEKİ (Tek kaşını kaldırarak): Kadının bu lafının ardından erkeğin bir soru daha sorması büyük cesaret işidir… Çünkü bunun ardından kadın “Hiç” yüzünden sinirlenecek ve bir tartışmaya daha başlayacaksınız.

PEKİ (Normal bir yüz ifadesiyle): Bunun anlamı : “Pes ediyorum” ya da “aman ne halin varsa gör”…

PEKİ (Her iki kaş da havada): Siz öldünüz… 5 gün boyunca sevişmeyi unutun hatta yemeği, ütülenmiş gömlekleri bile…

Derin Bir İç Çekiş: Bu erkeklerin en yanlış anladıkları bir kadın tepkisidir… Derin derin iç çeken bir kadının aklından şu geçmektedir: “Aaah ah bende de akıl olsa “Hiç” yüzünden senin gibi bir aptalla tartışır mıyım?”

Kısa Bir İç Çekiş: Bu da bir kelime değil ama erkeğin kadınlarda doğru anladığı bir tepki… “Kısa Bir İç Çekiş”, kadının o an için halinden memnun olduğunu gösterir… Bir erkek bu durumun ne kadar uzun sürmesini istiyorsa, o kadar uzun süre hareket etmemeli ve nefes almamalıdır.

AAAA: Kadının bu kelimeyle başlayan her lafı, eninde sonunda erkeğin başına bela olacaktır… Örnek: “Aaaa dün öyle söylememiştin…”, “Aaaa ama ben yemeğe annemleri çağırmıştım…” Bir erkeğin yapacağı en akıllı iş, kadın söze “Aaaa…” diye başladığı anda kapıya doğru yönelmektir.

LÜTFEEEEN: Bunu bir rica kelimesi olan “lütfen” ile karıştırmayın. “Lütfeeeeen” diyen kadın belli ki anlattıklarınıza inanmıyor ve “lütfen beni kandırmaya çalışma yemezler” diyor… Zaten olay bu noktaya geldiyse yapacağınız hiçbir şey yok, Bir yanlışınız geçmişteki ve gelecekteki bütün doğruları götürdüğü için yalvar yakar olsanız yine de kadını inandıramazsınız, bu aykı maaşınızı vitrinde görüp aşık olduğu gerdanlığa yatırırsanız belki biraz gülümsemesini sağlarsınız, ama yine de tartışmanızı izleyen “5 Gün” boyunca, cinsel ihtiyacınızı gidermek için elinizde bir erkek dergisiyle tuvalete kapanmak zorundasınız…

ÖNEMLİ DEĞİL: İşte kadının en tehlikeli sözlerinden biri… Yaptığınız bir şeye karşılık olarak kadın size böyle diyorsa, yaptığınız şeyi nasıl burnunuzdan fitil fitil getireceğini düşünmektedir… Çünkü kadının “önemli değil dediği konu tabii ki çok önemlidir, bundan sonra 5 yıl boyunca yapacağınız her kavgada tekrar tekrar gündeme alınacaktır…”Önemli Değil”in ardından genelde “Peki”nin tek kaş havada olan versiyonu gelir ki o zaman anlayın kadın intikam planını çoktan kurmuştur…

SÖYLE HAYATIM: Bu da bir suçunuzu, affedilmez bir günahınızı itiraf etmeniz için kadının size verdiği fırsattır… Bu fırsatı iyi kullanarak dürüst ve makul bir konuşma yapmalısınız.

TEŞEKKÜRLER: Bir kadın size teşekkür ediyor..!! Şaşkınlıktan yere yapışmayın efendim “rica ederim” demeniz yeter.

ÇOK TEŞEKKÜRLER: Bu maalesef “Teşekkürler”den daha büyük bir minnettarlık ifadesi değil.. Bir kadın size “Çok Teşekkürler” diyorsa ya kırıldı ya sinirlendi yani yaptığınız şey bir şekilde ona battı demektir… “Çok Teşekkürler”in ardından genellikle “Derin Bir İç Çekiş” gelir, siz de insanlık hali merak edip “ne oldu” diye sorarsanız, alacağınız cevap… “HİÇ”

Kategoriler
Eğlence Gerekli Bilgiler Yaşam

Aşkınızın IQ’ su kaç ?

Sevgiliniz ilişkinize tüm üzüntü ve mutluluklarını dahil ediyor mu?
Yoksa ilişkinizi sadece yüzeysel mi görüyor?
Yanıtlar testimizde…

1- Sevgilinize bir sağlık veya aile sorununuzu anlattığınızda, o…

a) …bütün dikkatiyle sizi dinler çözüm bulmanıza yardım eder.
b) …daha sonra konuşmaya söz verip, bunu asla yapmaz.
c) …sizi neşelendirmeye çalışıp, konuyu değiştirir.

2- Bayram ziyaretleri ve düğünler gibi özel günlerde erkeğiniz size eşlik eder mi?

a) Bazen. Ama bayram ziyaretlerinden bahsettiğiniz anda hâlâ burun kıvırır.
b) Evet. Girmeniz gereken her yerde size mutlulukla eşlik eder.
c) Hayır. Onu davet ettiğiniz için teşekkür eder ancak gitmemek için bir bahane bulur.

3- Yatakta arzularınızı öğrenmeye ne kadar meraklı?

a) Genellikle “Nasıldı?” gibi meraklı sorular sorar.
b) Pek soru sormaz. İşini sessizce yapmayı tercih eder.
c) Birçok soru sorar. Sıcak noktalarınızı tanımaya son derece meraklıdır.

4- Onu tanıdıktan sonra özel hayatıyla ilgili size adım adım açılmaya başladı mı?

a) Hayır. Geçmişiyle ilgili sorular sorduğunuzda canı sıkılır, konuyu kapatmaya çalışır.
b) Evet, pek çok sırrını art arda anlatır.
c) Bazı özel şeylerini anlatsa da, eski sevgililer gibi bazı konular onun için hâlâ bir tabu.

5- Sevgiliniz utandığı yanlarını sizinle paylaşır mı?

a) Her insan gibi onun da zayıf noktaları var ama asla anlatmaz.
b) Bazen anlatır ama yalnızca eğer siz de olaylara şahit olduysanız.
c) Her zaman. Çirkin çocukluk fotoğraflarından mutlulukla hatırlamadığı bazı üniversite anılarına kadar, her şeyi size çekinmeden anlatır.

6- Seviştikten sonra ilk söylediği cümle hangisi?

a) “Seni çok seviyorum.”
b) “Seninle beraberken kendimi çok iyi hissediyorum.”
c) “Sen en seksi TV yıldızından daha seksisin.”

7- Kendinizi hangi Hollywood çiftine benzetiyorsunuz?

a) ‘Six Feet Under’ filmindeki Brenda ve Nate’e. Ateşli bir beraberliğiniz var ancak birbirinizden sakladığınız bir sürü de şey var.
b) ‘Friends’ filmindeki Monica ve Chandler’a… Birbirinizden sakladığınız en ufak bir sır yok.
c) ‘Dawson’s Creek’ filmindeki Joey ve Dawson’a. Birbirinize yakınsınız ama aranızda hâlâ aşmanız gereken ufak tefek bariyerler var.

8- Sevgilinize iki arkadaşınızın nişanlandığını anlatıyorsunuz. Nasıl davranır?

a) Gülümseyerek düğünlerini sabırsızlıkla beklediğini söyler.
b) Sandalyesinde kıpırdamaya ve parmaklarını çıtırdatmaya başlar.
c) “İyi” der, konuyu değiştirir.

9- Yakın arkadaşınızla paylaşmadığınız sırları birbirinizle paylaşıyor musunuz?

a) Her zaman.
b) Bazen.
c) Asla.

10- Sevgiliniz sizinle bir ‘gelecek planı’ sözünden ne anlar?

a) Hafta sonu özel bir plan.
b) Evlilik, çocuklar, beraber yaşam.
c) 2006’nın yılbaşı programı.

 

Puanlama
1. a-2 b-0 c-1
2. a-1 b-2 c-0
3. a-1 b-0 c-2
4. a-0 b-2 c-1
5. a-0 b-1 c-2
6. a-2 b-1 c-0
7. a-0 b-2 c-1
8. a-2 b-0 c-1
9. a-2 b-1 c-0
10. a-0 b-2 c-1

15 puan ve üstü

Bir samimiyet prensiyle birliktesiniz. Size kendini maskesiz göstermekten kaçınmıyor. Geçmişle ilgili karanlık anlarını da, sizinle birlikte gelecek planlarını da, her şeyi sizinle açık açık tartışabilir. Sevgiliniz sizinle ilgili her şeyi öğrenmeye aç. Yüzeysel bir beraberlik aramıyor, ailenizin özel günleri ve ihtiyacınız olduğu her an yanınızda olmak istiyor.

7-14 puan arası

Erkeğiniz size yakınlaşmak istediğini gösterdi, ama hâlâ açmaya hazır olmadığı konular var. Yalnız olduğunuz ve dikkatini dağıtan hiçbir şeyin olmadığı bir zaman seçin. Örneğin, şakacı bir tonla, onun ne kadar ateşli olduğunu bildiğinizi ancak en çılgın üç anısını merak ettiğinizi söyleyin. Sonra konuyu daha da ilerletip, fantezilerini sorgulayın. Yapmanız gereken şey, ona zarf atıp, konuşmasını sağlamaktır.

6 puan ve altı

Sevgiliniz size son derece seksi gelse de, bu gizemli adam sizi kendine fazla yanaştırmıyor ne yazık ki. Kendi sırlarınızı, olumlu ve olumsuz özel anlarınızı anlatın. Bunu sizden görürse, aynı şeyi yaptığında onu yargılamayacağınızdan emin olacak ve rahatlayacaktır. Tüm bu çabaların sonunda hâlâ kapalı bir kutu gibi davranıyorsa ne mi yapılmalı? Psikologlara göre, eğer bir erkek size 6 ay-1 sene içinde açılmıyorsa, bunu asla yapmayacak demektir.

Kategoriler
Eğlence Gerekli Bilgiler Yaşam

Aşk Nedir?

Sesini duyduğunuz anda avuçlarınız terlemeye kalbiniz deli gibi çarpmaya başlıyorsa…
Bu aşk değil HOŞLANMAKTIR.

Ellerinizi ondan çekemiyor sürekli dokunmak sarılmamak istiyorsanız..
Bu aşk gedil Arzulamaktır

Yanınızda bir tek o olduğu için onu istiyorsanız….
Bu aşk değil Yalnızlıktır

Herkes onunla olmanızı beklediği için onunlaysaniz…
Bu aşk değil Sadakattir

Size sıcak, yakin davrandığı için onunlaysaniz…
Bu aşk değil KENDINE Güvensizliktir

Üzülmesini istemediğiniz için onunlaysanız..
Bu aşk değil Acımaktır.

Ona değer verdiğiniz için hatalarını hoş görüyorsanız..
Bu aşk değil Arkadaşlıktır

Bütün gün ondan başka hiç bir şey düşünmediğinizi söyleniyorsanız.
Bu aşk değil KOCA BIR Yalandır

Onun iyiliği için kendinizden çok şey feda edebiliyorsanız…
Bu aşk değil Yardımseverliktir

O üzgünken sizin de kalbiniz acıyorsa…
İşte bu Aşktır

Tarif edemediğiniz bir çekim yüzünden ondan bir turlu kopamadığınızı
düşünüyorsanız.. İşte bu Aşktır

O herkese güçlü görünmesine rağmen, içindeki zayıflığı hissedebiliyorsanız..
İşte bu Aşktır

Başkalarını da çekici bulmanıza rağmen hiç pişmanlık duymadan onunla kalmaya devam edebiliyorsanız.. İşte bu Aşktır

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Yaşam

Bir bardak çay deyip geçme

Bir bardak çay deyip geçmeyin aslında birçok gerçegi gösterir hayatımızdan bir kesittir.

Çayın Alt Demliği “KAYNANADIR” Sürekli Kaynar Durur.
Hatta: Dikkat edilmezse TAŞABİLİR

Üst demlik ” GELİNDİR” Alt demlik kaynadıkça onunda Hareketi artar. Ama Zamanla da Olgunlaşır ve Demlenir…. …

“GELİNİN KOCASI ise Bardaktır. Her iki Çaydanlıktan da Yeterince Nasibini Alır. Biraz Kaynana Doldurur onu; Birazda Gelin… Bu nedenle de Denge Unsurudur. Açık yada Demli çayın Hoşa gitmemesi Bundandır…. .

“ÇOCUKLAR” Çayın Şekeridir. Tat verir. Çok Şeker, Çayın Lezzetini Bozar. Şekersiz Çaya alışanlara ise Bir tanesi bile Fazla Gelir…..

“GÖRÜMCE” ise Çay kaşığıdır. Arada Bir gelir; Karıştırıp Gider….

“KAYINPEDERE GELİNCE” o da ” Çay Tabağı”dır. Çayın Demine, Suyuna Karışmaz; Bir Kenarda Lök Gibi Oturur. Sadece Dökülenleri Toplar ve çevreye zarar vermesini engeller. Ancak; Ara sıra boşaltılması gerekir, Yoksa Taşıp Herşeyi Berbat edebilir.

“ÇAY SÜZGECİ” Ailenin Sahip olduğu Değerlerdir. Aileyi Dış Müdahalelerden Korur. Delikler Büyük olursa ! Çayın Tadı Kaçar.

Suyu Isıtan “ATEŞ” ise HOŞGÖRÜDÜR. O Olmadan Çay da Olmaz.

KISACASI

Bir Bardak Çay “AİLEDİR” ve Ağız Tadıyla içilen Bir Bardak çayın Üstüne Yoktur..

Kategoriler
Genel Gerekli Bilgiler Yaşam

klavyeci.com Yeni Arayüzüyle Sizlerle

 klavyeci com
Talepler doğrultusunda arayüz değişikliği yaptığımız sitemizi yeniden yayına alarak siz değerli kullanıcılarımızın beğenisine sunuyoruz. En üst kısımda bulunan menü ile sitemizde bulunan içeriklerin ana hatlarını simgeleyen butonlar ve başlıklar bulunuyor. Tıklayarak içeriğe ulaşabileceğiniz gibi üzerinde 1 saniye bekleme yaparak menünün genişlemesini sağlayabilir ve alt içerikleri görüntüleyebilirsiniz.

klavyeci.comKonu başlığını kendiniz oluşturabilirsiniz. Elbette konu başlığı oluşturabilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız gerekir. Fakat yorum yapmak için kayıt olmanıza gerek yok. Beğendiğiniz konuları Facebook veya twitter üzerinden beğenebilir, paylaşabilir veya şikayet edebilirsiniz. En üstte F ve T butonları ile bunu gerçekleştirebilirsiniz.

 

Gezinti menüsü bütün sayfalarda sizinle olacak. Güncel içerikleri sıralayabilir veya kolayca içerik ekleyebilirsiniz. Davamını oku ve yorum ekle butonlarının üzerinde bulunan tags kısayolları en çok ilgilendiğiniz içerikleri bir tıklama ile sıralamanızı sağlayacaktır.

klavyeci.comBütün konular yoruma açıktır. Yorum yaparken genel ahlak kurallarına uymanız yorumunuzun yayınlanmasını sağlar. Her yorum küfür içermediği sürece mutlaka yayınlanır.

Kategoriler
Apple Gem Gerekli Bilgiler Klavyeler Linux Teknoloji Windows

wk 8 Bilgisayar Bağlantısı Hdd Ayarları

Wk serisinde block yüklemek biraz sorunlu. Eğer 8 MB dan büyük raminiz varsa hard diski wk nın üzerinden sökerek bilgisayara bağlamalı ve bağlantının ardından setinizi yüklemelisiniz. HDD nin bilgisayara bağlanmabilmesi için ise bir aparat cihaza ihtiyacınız olacak.

Aldığın cihazın 2 adet usb bağlantısı var ise ikisinide usb bağlantı noktalarına bağlamalısınız. Biri veri transferi diğeri enerji içindir. Eğer bağlantı doğru ise yinede cihazı bilgisayarımda göremiyorsanız !

 

1. Kullandığınız işletim sisteminde sorun olabilir. Büyük ihtimalle orjinal windows kullanmıyorsunuz. Yamalı xp ler özellikle perfect xp yada tnc xp bu hataları verir.

 

2. Eğer orjinal işletim sistemi kullanıyorsanız mutlaka chipset sürücünüzü kontrol etmelisiniz. Güncelleştirmesi çıkmış olabilir yada kurmamış olabilirsiniz.

 

3. Aldığınız cihaz arızalı olabilir.

 

4. Hdd yi cihaza doğru bağladığınızdan emin olun.

 

5. Cihazı başka bir bilgisayarda deneyin.

 

6. Hdd de virüs olabilir yada bilgisayara bağlayınca virüs kapmış olabilir.

Kategoriler
Gerekli Bilgiler Yaşam

Wolfgang Amadeus Mozart

mozart

27 Ocak 1756’da Avusturya’da Salzburg şehrinde doğdu. 5 Aralık 1791’de Viyana’da öldü. Babası Leopold Mozart, Salzburg Başpiskoposluğu Saray Orkestrası’nda keman çalan, bir çok besteler ve keman için bir metod yazan bir müzikçiydi. Oğlu Wolfgang üç yaşına geldiği zaman kendisinden beş yaş büyük olan kızkardeşi Maria Anna (Nannerl)’ın çaldığı klavsen parçalarını belleğine yerleştirip kendi kendine çalmaya başlayınca ondaki mucizevi özelliği farketti, hele bir gün minik Wolfgang’ın eline geçirdiği bir nota kağıdına daha kullanmayı bile beceremediği kocaman tüy kalemle konçerto çiziktirdiğini görünce, ona ciddi olarak klavsen dersleri vermeye başladı.
Gerçekten de Wolfgang’ın iyi bir müzikçi olmak için doğuştan olağanüstü özellikleri vardı; kulağı bir kemanda bir notanın sekizde bir kadar akort düşüklüğünü farkedecek derecede hassastı ve çirkin seslere, gürültülere karşı tepkisi ise baygınlık geçirecek ölçüde şiddetlenebiliyordu.
Zaman geçtikçe Mozart’ın müzik yanında aritmetik ve resime de yeteneği olduğu ortaya çıkıyordu. Çevrede bu harika çocuğa karşı ilginin artması üzerine, babası bu erken doğan güneşten faydalanmak, çocuklarının sayesinde para ve şöhret sağlayabilmek için, oğlunu ve kızını yanına alarak Avrupa kentlerini dolaşmaya, konserler vermeye başladı. Wolfgang klavsen, keman ve org çalmadaki ustalığıyla, her şeyden fazla doğaçtan çalışlarıyla dinleyicilerini hayrette bırakıyordu. Müzik aletlerini çalmakta gösterdiği kolaylığa denk bir kolaylıkla beste de yapmaya başladı. Beş yaşında menuet, yedi yaşında konçerto ve sekiz yaşında senfoni meydana getirdi.
Yaşamının ilk oniki yılında babası ve kızkardeşi ile birlikte konserler vererek boydan boya dolaştığı Avrupa’da geçtikleri her kentte hayranlık ve ilgi topladı, saraylarda krallar ve kraliçeler önünde çaldı. Soylular, her defasında yeni bir eserle ortaya çıkan harika çocuk Wolfgang’ı dinlemek için yarıştılar, çağın ünlü ressamları Mozart’ların portre ve resimlerini yaptılar.
O günlerde Wolfgang’ı dinleyen ünlü düşünürler Voltaire ve Goethe, bu küçük çocuğun bir gün sanatının en büyük ustaları arasına katılacağından emin olduklarını söylediler.
Ondört yaşında iken, ilk opera eseri “Lucia Silla” Milano’da çalındığı zaman Mozart kendini opera sahnelerine de, üstelik operanın vatanı İtalya’da, kabul ettirmiş bulunuyordu. Papa tarafından kabul edilerek ona, o güne kadar sadece büyük ustalara layık görülen “Altın Mahmuz” nişanı ve şövalyelik beratı verildi.
Mozart, bilinci salt şarkı ve müzikten oluştuğu için kendisini o günlerdeki bu ihtişamlı olayların cazibesine kaptırmadı; sadece besteleri ile uğraştı, bu uğraşını durmadan inatla, ısrarla yürüttü.
Yirmibeş yaşına kadar rahat ve huzur görmeden o kentten bu kente dolaştı, han köşelerinde barındı, bazen yiyeceksiz kaldı, kar ve yağmur yağarken atlı yolcu arabalarında titreyip durdu. Bu meşakkatli yolculuklar esasen sağlıksız ve zayıf olan bünyesini oldukça yıprattı.
Mozart’ın hayret uyandırıcı; bir başka yönü de birbiri ardına geçirdiği tifo, çiçek ve mafsal romatizması gibi o zamana göre ölümcül olan hastalıkları atlatması, ama buna rağmen ürün vermeye devam etmesi ve keyfini hiç bozmamasıdır. Ablası Nannerl onun bu yolculuklarında “Ben ülkesini teftişe çıkan küçük bir kralım” diyerek kendince bir eğlence yarattğını, geçtikleri kasaba ve köylere bir takım uydurma adlar taktığını anlatır anılarında.
Sanat tarihinin bu eşsiz insanı çocukluk nedir bilmedi, Ölünceye dek kendi çocuk ruhuna bağlanıp kaldı. Bu nedenle Mozart yaşamı boyunca iyi ve saf karakteri yanında çocuksu neşe ve espri (mizah) anlayışını hep muhafaza etti.
Hayatın küçük zevklerinden tat almaya bayılırdı, ümitsizliğe düşmek harcı değildi. İnsanlarla beraber olmaktan ve onlarla neşeli konuşmalar yapmaktan hoşlanırdı. Bilardo oynamak, Türk kahvesi içmek ve dans etmek ona büyük keyifler verirdi.
Kariyeri, onur ve şan yönünden parlak biçimde sürmesine rağmen maddi durumunu düzeltmedi. Yaşamı boyunca sonu gelmeyen para sıkıntısı çekti. Ona övgüler yağdıran krallar bile hasis davrandılar. Sadece dersler vererek ve halk konserleriyle yetinerek hayatını kazanmaya çalıştı.
Mozart’ın otuzaltı yaşını doldurmadan vakitsiz ölümünde çocukluğunda geçirdiği ağır hastalıkların ve yapılan yıpratıcı yolculukların etkisinin büyük olduğu kabul edilmektedir.
Cenazesi fakir cenazeler için uygulanan biçimde kaldırıldı. Mezarının nerede olduğu ise bilinmemektedir. Söylenenlere göre, Mozart’ın tanıdığı insanlar arasından sadece altı kişinin katıldığı katedraldeki cenaze duasından sonra bu küçük kafile şiddetli yağmur nedeniyle mezarlığa kadar tabuta eşlik edemeyince cenaze aceleye getirilerek dilenciler için ayrılan bir mezara gömüldü. En fenası, bütün araştırmalara rağmen bu mezarın yeri öğrenilemedi, tabutun nasıl olup ta sahipsiz kaldığı ise ölüm sebebi gibi hiç bir zaman anlaşılamadı.
Müziğin bu eşsiz çocuğuna reva görülen bu davranışın utancını duyan Viyana şehri onun 32. ölüm yıldönümünde, mezarının bulunduğu varsayılan yere bir heykelini dikti.